ويكيبيديا

    "bir masanın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطاولة
        
    • طاولة
        
    • مائدة واحدة
        
    • وظيفة مكتبية
        
    • على نفس المائدة
        
    Bir hizmetli gelir birazdan. bir masanın üstüne koyabilirsin. Open Subtitles أعتقد أن النادلة ستجوب المكان ضعها على الطاولة
    Sonra bavulu aldı ve gümüş bir masanın üzerine koydu. Open Subtitles فأخذ حقيبتي الكبيرة و وضعها على الطاولة.
    Arabadaki R.E.M. 'den Fransa'nın güneyinde gece vakti bir masanın etrafındaki The National'a. TED ومن آر.إي.إم في مركبة إلى مواطن جالساً حول طاولة ذات ليلة جنوبي فرنسا
    Ve yuvarlak bir masanın etrafında Hannah Montana'nın yanına oturdum, ki çoğu zaman sırtı bana dönüktü. TED وجلست بجوار هانا مونتانا على طاولة عشاء مستديرة مع ظهرها نحوي معظم الوقت.
    Hepimizi bir masanın etrafına toplamaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول تجميعنا كلنا حول مائدة واحدة
    - Aciz mi? - Evet! İşte bu yüzden bu eski karakolda bir masanın arkasında çalışıyorsun. Open Subtitles وهذا هو سبب عملك فى وظيفة مكتبية فى هذا المركز
    bir masanın etrafına. Evet, eskiden Noel'de yaptığımız gibi. Open Subtitles على نفس المائدة نعم, كما أعتدنا ان نفعل فى الكريسماس
    Sarhoştum ve kızmıştım. Onu bir masanın üstüne çaldım. Open Subtitles لقد كنت مغتاظا و سكرانا فدفعته على الطاولة
    Ama onları bir masanın üstüne yatırdığımızda... bir galaksi kadar büyük olacaktır. Open Subtitles و لكن ان وضعنا تلك المشاكل على الطاولة فانها ستكون عظيمة بقدر عظمة المجرة و اتساعها
    İçini dışarı çıkartıyorlar ve bir masanın üstüne koyuyorlar. Open Subtitles وأنهم قد يخرجون أحشائك ويلقونها على الطاولة
    Cidden Nina, şöyle bir hayal etmeye kalkınca metal bir masanın üstünde oluyorum. Open Subtitles حقا نينا عندما احلم بهذا اكون على نوعٍ من الطاولة المعدنيه
    Bir çocuk müzesinde, altı ila sekiz yaşlarında 300 kadar çocuğa bir konuşma yapıyordum ve beraberimde buradakilere benzer bir torba dolusu bacak getirmiş, çocuklar için hepsini bir masanın üzerine yaymıştım. TED كنت أتحدث لمجموعة من 300 طفل تقريبا تتراوح أعمارهم بين الثمانية في متحف للأطفال وأحضرت معي حقيبة مليئة بالأرجل تشبه تلك التي ترونها هنا وطلبت بأن توضع على الطاولة للأطفال
    bir masanın arkasında oturmuş 4 ya da 5 çocuk ve en yoksul koşullar altında bile hepsi bu konuyu çok iyi idrak etmişler. çok iyi idrak etmişler. TED اربعة او خمسة اطفال يجلسون الى طاولة واحدة، و حتى في هذه الظروف المزرية، كان لهم جميعا فهم جيد للتغير المناخي.
    Beni içeri aldıklarında bir masanın üstüne koyarlar. Open Subtitles عندما يُدخلوننى سيضعوننى على طاولة او ماشابه
    Cafe Napoleon'da onu büyük yuvarlak bir masanın üzerine koydular. Open Subtitles وضعوه على طاولة مستديرة كبيرة " في مقهى " نابليون
    Onu kafeteryadaki bir masanın altına saklanmış halde buldular. Open Subtitles و وجدوها في الكافتيريا مختبِئة تحت طاولة الغداء
    Tatlım, bir masanın üzerindesin ve kukla rolü yapıyorsun. Open Subtitles عزيزي، أنت تقف علي طاولة مدعياً بكونك دمية.
    Hepimizi bir masanın etrafına toplamaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول تجميعنا كلنا حول مائدة واحدة
    - Evet! İşte bu yüzden bu eski karakolda bir masanın arkasında çalışıyorsun. Open Subtitles وهذا هو سبب عملك فى وظيفة مكتبية فى هذا المركز
    bir masanın etrafına. Evet, eskiden Noel'de yaptığımız gibi. Open Subtitles على نفس المائدة نعم, كما أعتدنا ان نفعل فى الكريسماس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد