| Ama ne biliyor musun? birbirlerini tanıyor olabilirler. | Open Subtitles | كلا لكن لعلهما يعرفان بعضهما البعض |
| Ward ve o bir şekilde birbirlerini tanıyor olmalılar. | Open Subtitles | لابد أنه و "وورد" يعرفان بعضهما البعض بطريقة أو بأخرى |
| birbirlerini tanıyor gibi görünmüyorlar. | Open Subtitles | لم يبدو أنهما يعرفان بعضهما البعض |
| Dışarıda durdum çünkü herkes daha önceden birbirlerini tanıyor gibi. | Open Subtitles | أنا بقيتُ بعيدةً عن هذا الأمر فقط لأنه يبدو أنهم في الأساس يعرفون بعضهم البعض |
| Bu ikisi birbirlerini tanıyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | أولئك الإثنان يبدو و أنّهم يعرفون بعضهم البعض |
| Bu insanlar birbirlerini tanıyor, işe yaramaz. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يعرفون بعضهم البعض لنْ ينجح الأمر |
| Rossler ve Erwich'in gönderdiği adam birbirlerini tanıyor olabilirler. | Open Subtitles | (روسلر) والرجل الذي سيرسله (غيرويك) ربما يعرفان بعضهما البعض) |
| Önceden birbirlerini tanıyor gibiler. | Open Subtitles | كما لو كانوا يعرفون بعضهم البعض من قبل |
| birbirlerini tanıyor gibiler miydi? | Open Subtitles | هل بدوا و كأنهم يعرفون بعضهم البعض ؟ |
| Kesinlikle birbirlerini tanıyor gibi görünüyorlardı. | Open Subtitles | بدا الأمر أنهم يعرفون بعضهم البعض |
| Çünkü eski komşum Jan orada hukuk işlerinde çalışıyor, belki birbirlerini tanıyor olabilirler. | Open Subtitles | لأن جارِي القديم (جـان) في الشؤونِ القانونية ولرُبَّما يعرفون بعضهم البعض |