| Cidden, sürekli Bizden bir şeyler saklıyor ama sana güvenmemizi istiyorsun. | Open Subtitles | جديًا طلبت منا أن نثق بكِ بينما أنتي تخفين أموراً عنا |
| Bizden bir mahkumu hapse götürmemizi mi istiyorsun? | Open Subtitles | هذا السجين الذي تريدين منا أن نعيده إلى السجن؟ |
| Bizden ,bir yıldır bir dosya üzerinde çalıştığına, ve sonra şanslı bir cumartesi gecesi, mükemmel polisi oynadığına inanmamızı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | واصل من غير إنقطاع. تتوقع منا أن نصدّق أنّك عملت على قضيّة لسنواتٍ، وبعد ذلك في ذات ليلة سبتٍ محظوظة، يحدث أنّك إلتففت على عمليّة مثاليّة؟ |
| Ama Bizden bir şey öğrenemeyecekler. Buna emin ol. | Open Subtitles | لكننا لن نمكنهم من الحصول على أيّ شيء منا |
| Ne olduğunu bilmiyorum, ama Bizden bir şey istiyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما هو عليه، لكنه يريد شيء منا. |
| (Kahkahalar) Ve sonrasında Amsterdam şehri bize bir meydan verdi ve Bizden bir şeyler yapmamızı istedi. | TED | (ضحك) ثم قامت مدينة أمستردام بإعطائنا ساحة عامة وطلبت منا أن نعمل شيء. |
| Ve Bizden bir hikaye anlatmamız istendi. | Open Subtitles | و طلبوا منا أن نحكي قصة |
| Bizden bir hikaye anlatmamız istendi. | Open Subtitles | و طلبوا منا أن نحكي قصة |
| Bizden bir cevap getirmemizi istedin. | Open Subtitles | لقد طلبت منا أن نأتيك بجواب |
| (SA: Hayat böyle bir hücrede çok tatlı olurdu.) DK: Sıradaki proje için Londra'daki Millennium Dome'undaki su geri dönüşümünü kutlamak adına Bizden bir pavilyon tasarlanmamız istendi. | TED | (سكوت آدامز: ستكون الحياة ممتعة في مساحة عمل كهذه) ديفيد كيلي: هذا المشروع القادم، طلب منا أن نصمم قاعة للاحتفال بإعادة تدوير المياة على قبة الألفية في لندن |
| Bir daha kimse Bizden bir şey alamayacak. | Open Subtitles | يأخذ أي شيء منا مرة أخرى |