| Affedersin. bu özel. Hala biraz mahremiyet kaldı. | Open Subtitles | آسف ، هذا خاص ، ما زال لدي الحق في بعض الخصوصية |
| Her milyoner bir McLaren alabilir ama bu özel bir şey. | Open Subtitles | أي ملياردير يمكنه شراء سيارة مكلارين" ، و لكن هذا خاص" |
| bu özel günde burada olduğunuz için hepinize teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشكركم جميعاً لوجودكم هنا في هذه المناسبة الخاصة |
| bu özel gününde seninle bazı kadınsı bilgilerimi paylaşmama izin ver. | Open Subtitles | عاهديني على أن تشاركيني حكمة للنساء معك في هذا اليوم المميز |
| bu özel. | Open Subtitles | إنه خاص. |
| Siz ikiniz, ben tek. İşte bu özel. | Open Subtitles | إثنان منكم, واحد منى الآن, هذا مميز |
| - Senden hiçbir ödül istemiyorum. - Fakat bu özel. | Open Subtitles | لا أريد أي جائزةٍ منك لكن, هذه مميزة |
| bu özel tasarım. | Open Subtitles | أيها المغفل! هذا فستان من مصمم عالمي! |
| bu özel bir gün ve izin verirsen zamanımı karımla dans ederek harcamak istiyordum. | Open Subtitles | هذه مناسبة خاصة, واذا لا تمانع أنا أريد أن أقضيه مع زوجتى |
| bu özel yakınlaşma yüzünden sarsılan küçük kız kalbinin deli gibi çarpmasına engel olamıyordu. | Open Subtitles | يؤثر فيها هذا الإتصال النادر مما يجعل قلبها يضرب مثل الطبل |
| bu özel günde Milena ile biraz övünsem yeridir. | Open Subtitles | فى هذه المناسبه السعيده أريد أن أتباهى قليلا بميلينا |
| Ama ben zaten mutluyum! -Hayır, bu özel bir mutluluk. | Open Subtitles | لكني سعيد بالفعل لا، هذا خاص. |
| - Buraya gel. - Bu, özel ve kişisel. | Open Subtitles | تعال هنا هذا خاص و شخصى |
| - Hayır, bu özel bir şey. | Open Subtitles | ــ لا، لا، هذا خاص جداً |
| Ben de umuyordum, umuyorum ki, seni bu özel günde basına ve halka takdim edebilirim. | Open Subtitles | تمنيــ .. أتمنى أن أستطيع تقديمك للصحافة وللشعب في هذه المناسبة |
| Ben de umuyordum, umuyorum ki, seni bu özel günde basına ve halka takdim edebilirim. | Open Subtitles | تمنيــ .. أتمنى أن أستطيع تقديمك للصحافة وللشعب في هذه المناسبة |
| bu özel günde yaşadığın bir an sana her şeyin bambaşka görünmesini sağlayabilir. | Open Subtitles | لحظةً في هذا اليوم المميز قد تغير رؤيتك للأشياء من حولك إلى الأبد |
| bu özel, gizli. | Open Subtitles | إنه خاص و سرّي |
| Siz ikiniz, ben tek. İşte bu özel. | Open Subtitles | إثنان منكم, واحد منى الآن, هذا مميز |
| İlk gün, ve düşündüm ki, "bu özel olabilir. | Open Subtitles | في أول يوم، وفكرت مع نفسي، " هذه مميزة " |