bu iki şeyi zihnimde örtüştürmek zordu. | TED | كان من الصعب بالنسبة إلي التوفيق بين هذين الأمرين في ذهني. |
bu iki şeyi gerçekleştirebilecek tek kişi de hızlı adam. Sana söylemiştim. | Open Subtitles | والرجل السريع هو الوحيد القادر على تحقيق هذين الأمرين. |
bu iki şeyi ayırmamız gerekiyor. | TED | نحتاجُ لفصل هذين الأمرين. |
Ve bu iki şeyi tartınca göreceksiniz ki bunların birbirlerine göre ağırlıkları 20'ye 1. | TED | واذا رفعتم هذين الشيئين ربما تجدون المقياس المناسب لهم هو 20 لـ 1. |
bu iki şeyi aynı cümle içerisinde en son ne zaman duymuştum? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة سمعتِ فيها هذين الشيئين في جملة واحدة؟ |
Misal, size eğer deseydim ki "Seni uyuşturacağım ve yirmilik dişlerini çekeceğim," bu iki şeyi hangi sırada yapacağım sizin için büyük bir önem arz ederdi. | TED | مثلا، إذا أخبرتك "أنني سأقوم بتخديرك، ومن ثم سوف أقتلع لك ضروس العقل ؟ أعتقد انه بالنسبة لك سيكون حقا مهما التسلسل الذي قمت به لفعل هذين الأمرين |
Bana göre bu heyecan verici , tıpkı bir astronotun uzaydan bakması gibi daha geniş bir düzlemden bakıp bu iki şeyi aralarındaki çok sıkı bağdan ötürü tek bir obje olarak görmek. Biri diğeri olmadan anlamsız. | TED | وهكذا بالنسبة لي ، لقد كان من المثير حقا فقط لرؤية ما يبدو عليه الشكل إذا أمكنك أن ان ترجع خطوة خارجا لسياق أوسع، كما لو كنت أحد رواد الفضاء، ونرى هذين الأمرين كمجسم ، لأنهم متصلان اتصالا وثيقا. لا معنى لأحدهما من دون الآخر. |
bu iki şeyi değiştirdiğimizde -- Afrikalıların yoksul olduklarını ve yoksulluğu azaltmaları gerektiğini söylerseniz, uluslararası iyi dilek kartellerini kıtaya çağırmış olursunuz, ne ile? | TED | عندما نُغير هذين الشيئين -- إذا كُنت تقول أن الأفارقة فُقراء ويحتاجون للدعم من الفقر لديك كارتل عالمي للنوايا الحسنة للإنتقال للقارة، مع ماذا؟ |
bu iki şeyi öğrenirsen dünyadaki en iyi sevgili olursun ve ayrıca uzun ve mutlu bir hayatın olacak. | Open Subtitles | لو تعلمت هذين الشيئين, ستكون أفضل عشيق فى هذا العالم... وستحيا حياة طويلة وسعيدة كذلك |
bu iki şeyi uzlaştırmayı başaramıyorum. | Open Subtitles | أنا أفشل في التوفيق بين هذين الشيئين |