ويكيبيديا

    "cazibe" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جاذبية
        
    • سحر
        
    • الجاذبية
        
    • إغراء
        
    • الإغراء
        
    • الدفين
        
    • الإغواء
        
    • الجاذبيه
        
    • الجذب
        
    • لجذبي
        
    • الجاذبيّة
        
    • الابهار هو
        
    Dans cazibe o hayranları ile nasıl hareket izlemek için. Open Subtitles جاذبية الرقصة هي أن تشاهدي . كيف تتحرك مع المشجعين
    Harika bir kıçı var. Kadından cazibe yayılıyor. Open Subtitles الفتاة لديها مؤخرة جميلة، وتظهر جاذبية جنسية
    Bir şehir elbette ki yalnızca koruma ve yiyecek değil, cazibe de sunabilir. Open Subtitles المدينة، وبطبيعة الحال، يمكن أن توفر ليس فقط مأوى وطعام وفير ولكن سحر
    Bu şekilde küçümseme. Onlarda sıradışı bir cazibe vardır. Open Subtitles لا تتسرع برأيك في مثل هذه الأشياء توجد منهن من لهن سحر خارق
    Bilirsin, bence seksi cazibe çok önemli birşey. Open Subtitles تعرف ذلك، أعتقد تلك الجاذبية الجنسية مهمة جدا
    Olur böyle şeyler. Eninde sonunda cazibe galip gelir. Open Subtitles عاجلاً أم آجلاً يجب أن يقع ضحية إغراء النقود
    Aşk, cazibe ve baştan çıkarma hakkında her şeyi bilir. Open Subtitles إنها تعرف كل ما يجب معرفته عن الحب, السحر و الإغراء
    cazibe Adam. cazibe Adam. Kulağa hoş geliyor. Open Subtitles الرجل الدفين ، الرجل الدفين يعجبنى هذا
    Evet, ama fiziksel cazibe, başa çıkılmayan tutkulardan biri değil midir? Open Subtitles نعم, أليست جاذبية جسدية للقوى التى لا يمكن السيطرة عليها؟
    Mükemmel bir fizik, mükemmel oranlar ve olağanüstü bir cazibe. Open Subtitles عموما فالبشرة المثالية والتناسق الرائع يعطيان جاذبية جنسية
    İzin özünde ilkel bir cinsel cazibe yatıyor. Open Subtitles هناك جاذبية جسدية والتي هي بسيطة في جوهرها
    Nesnelerde sevimlilik ve incelik insanlarda kişisel cazibe ve fiziksel zarafet konusunda züppeydi. Open Subtitles لقد كان متكبراً بمحبته لأمور عن سحر الشخصية و النعمة البدنية للناس
    cazibe diyorsunuz ama tamamen çıkarcısınız. Open Subtitles أنت تطلق على ذلك سحر لكنه استمتاع شخصي خاص بك
    Müziğin hala vahşileri yatıştırma gücü var... ama ben daha büyük bir cazibe biliyorum. Open Subtitles الموسيقى ما زالت سحر هاتا لتسكين الوحشيين... لكني أعرف سحر أعظم.
    İnsanları sevmek, sevilmek bu yeteneğe sahip olmak, o neşe, o cazibe. Open Subtitles أن تحب الناس وتكون محبوبا أن تكون لديك تلك البراعة وتلك الرشاقة وتلك الجاذبية
    O zamandan beri Dünyaca ünlü bir cazibe merkezi. Open Subtitles الجاذبية المشهورة عالمياً منذ ذلك الحين
    Bu ayrıcalık ile kim olduğumuzu saklayan oldukça samimi bir cazibe gelir. Eğer kim olduğumuzu saklarsak daha az güvenilir oluruz. TED لكن مع هذه الميزة يكون هناك إغراء كبير للتراجع عن تجسيد حقيقة ذواتنا، وإذا امتنعنا عن تجسيد حقيقة ذواتنا، ستتضاءل احتمالية أن نكون محل ثقة.
    Hayır ben değil. Benim cazibe yeteneğim yoğurları bedavaya aldı. Open Subtitles لا، مهارتي في الإغراء هي من جلبت لك "فرويو" مجانا.
    cazibe Adam da geliyor. Open Subtitles انا قادم، لنفعل ذلك - الرجل الدفين معكم ايضا -
    Gerçekten de bizim tüketici toplumumuz büyük oranda cazibe sermayesine dayanmaktadır. TED بالطبع، مجتمعاتنا الإستهلاكية مبنية بشكل واسع على رأس مال الإغواء
    cazibe güzellikten daha önemlidir. Open Subtitles لكن الجاذبيه أكثر قيمه من الجمال
    Diğer yandan iki cazibe, duygusal güçtür. Open Subtitles الـ2 في اليد الأخرى تمثل الجذب ،، القوة العاطفية
    Michael, bu, um... cazibe harekti kesinlikle bahçede başının belaya girmesine neden olabilir. Open Subtitles (مايكل) محاولتك لجذبي يمكن أن يكون هو ما يسبب لك المشاكل في الساحة
    Beni aramayı kesmelisin. "Ölümcül cazibe" filmindeki adam gibisin. Open Subtitles يجب أن تكفّ عن مهاتفتي إنك تتصرّف كما لو كنت رجل شديد الجاذبيّة
    cazibe bir sahtecilik şeklidir, ama bu sahtecilik belirli bir amaca ulaşmaya yönelik çalışır. TED الابهار هو نوع من التزييف لكنه تزييف لتحقيق هدف معين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد