| Tardis'i bunun için taşımalarını sağladım. Üzgünüm ancak Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | لهذا جعلتهم ينقلون التارديس أنا آسف، لكن يجب أن تخرجي |
| Sana ihtiyacımız olduğunu biliyorsun. Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | ولكن تعرفين أننا في حاجة إليك يجب أن تخرجي |
| Ve sen biraz Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | وأنت ، أنت يجب أن تخرجي أيضاً |
| Hayır, olmaz. Birkaç hafta her gece Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | لا, لا, لا, طوال الأسابيع العدة القادمة يجب أن تخرج كل ليلة |
| Dışarı çıkmalısın. Geç kaldın. Evet, geç kalmışsın. | Open Subtitles | أنت يجب أن تخرج يجب عليك أنت تأخرت نعم,أنت تأخرت |
| Homer, Dışarı çıkmalısın kalabalıkla yüzleşip yaptığın için özür dilemelisin. | Open Subtitles | هوميروس، أنت يَجِبُ أَنْ تَخْرجَ هناك، وجه ذلك الغوغاءِ... ... ويَعتذرُعن ما أنتعَمِلتَ. |
| Daha çok Dışarı çıkmalısın. Diğer kültürler hakkında bir şeyler öğrenmelisin. Ne diyorsun ya? | Open Subtitles | يجب عليك الخروج أكثر، وتعلّم شيء حول الثقافات الأخرى. |
| Derhal Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخرجي حالاً |
| Daha sık Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخرجي كثيرًا |
| Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}.يجب أن تخرجي إلى هناك |
| Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخرجي. |
| İstersen seni ona götürebilirim, ama önce Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | يمكنني أن أصطحبك اليه ان رغبت لكن يجب أن تخرج أولا |
| Arada bir Dışarı çıkmalısın Gus. | Open Subtitles | أتعرف, يجب أن تخرج بين الحين والآخر |
| Mutlaka, Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | بصرف النظر عن ذلك، يجب أن تخرج |
| Dışarı çıkmalısın, çaba göstermelisin. | Open Subtitles | يجب أن تخرج وتقوم بأي نشاط |
| - Daha çok Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | - أنت يَجِبُ أَنْ تَخْرجَ أكثر. |
| Belki de Dışarı çıkmalısın, sana Dünyaca ünlü gece hayatını gezdirebilirim.. | Open Subtitles | ربما يجب عليك الخروج يمكنني ان اريك الحياة الليلية الشهيرة |
| Cynthia ve benimle Dışarı çıkmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك الخروج معي ومع سينثيا |