| Çıkmak istemesini nasıl sağlarsın? Çıkmak istemelerini nasıl sağlarsın? hem de nükleer bir denizaltıdan... | Open Subtitles | كيف تجعلهم يرغبون في الخروج من غواصة نووية |
| Tamam! Bir de nükleer bombanın neler yapabileceğini düşün! | Open Subtitles | حسناً حسناً تخيلي ما ستفعل ثلاث قنابل نووية ؟ |
| Tamam! Bir de nükleer bombanın neler yapabileceğini düşün! | Open Subtitles | حسناً حسناً تخيلي ما ستفعل ثلاث قنابل نووية ؟ |
| Wadiya'lı bu kaçık gerçekten de nükleer silaha sahip mi? | Open Subtitles | هل الكلب المسعور لدوله واديا لدية اسلحة نووية ؟ |
| Koruma istiyorum. Özellikle de nükleer tetikleyicileri içeren bir çantam varken. | Open Subtitles | أنا أريد حماية وخاصة و أنا احمل حقيبة مشغلات نووية |
| Bir de nükleer materyallere erişimi olan muhtemel bir gizli casus var. | Open Subtitles | وإحتمالية عميل خامد لديه إمكانية وصول لمواد نووية |
| - Ayrıca bir tane de nükleer füzeli denizaltı. | Open Subtitles | أيضا يريد غواصة نووية بها صواريخ باليستية |
| Kuzey Kore'de nükleer silahlar için acil durum planlarımız var. | Open Subtitles | لدينا خطة طوارئ لأسلحة نووية في شمال كوريا |
| diğer ülkelerin de nükleer silah geliştirebileceği anlamına geliyordu | Open Subtitles | كان الوسيلة أيضاً لدول أخري التي مكنتهم من تطوير أسلحة نووية |
| Müdür yardımcısına göre İsrail'de nükleer bomba yokmuş. - Dimona'daki bir elektrik santralinden ufak bir miktar plütonyum kaybolmuş. | Open Subtitles | طبقاً لنائب المدير "إسرائيل" لا يوجد عندها أسلحة نووية |
| Çok güzel restoranlar var artık bir de nükleer silahlar. | Open Subtitles | لديهم مطاعم جميلة الآن، وأسلحة نووية. |
| Ve üçü de nükleer bombadır. | Open Subtitles | والثلاث قنابل نووية |
| Ve üçü de nükleer bombadır. | Open Subtitles | والثلاث قنابل نووية |
| Hem de nükleer bir savaş. | Open Subtitles | حرب نووية |