| Kalan diğerleri de, bizi bir tür olarak evrimleştiren bir dil geliştirdiğimizi söyler. | TED | ويعتقد آخرون أن الأمر يرجع إلى تطويرنا للغة ما سمح لنا بالتطوّر كأنواع. |
| Kaçınılmaz olarak diğerleri de bu yiyecekleri yemek için buraya gelirler. | Open Subtitles | وبالتأكيد , يأتي آخرون للمكان للتغذي على مثل هذا الطعام السهل |
| Eğer biz konumumuzda hata yaparsak, ve diğerleri de aynı şeyi yaparsa, çarpışan arabalara döneriz. | Open Subtitles | إذا إرتكبنا خطأ فى موقعنا والآخرون فعلوا المثل سينتهى بنا الأمر أن نتصادم ببعضنا الطريق مفتوح على مصرعية |
| Çünkü kimisi, eşleri kınayacak diye, diğerleri de kültür taşıyıcı olma sorumluluğundan genel olarak korkuyor. | TED | وبعضهن بسبب منع أزواجهن لهن من العزف والآخرين يخفن بشكل عام من مسؤولية حمل الثقافة |
| O kanı içmiş, diğerleri de eti yemiş. | Open Subtitles | وقالت انها تريد شرب الدم، فإن البعض الآخر يأكل اللحم. |
| Daryl ve diğerleri de aramaya çıkardı ama senden haberleri olmadan gitmişlerdi. | Open Subtitles | ولبحث عنك (داريل) وبعض من الآخرين أيضًا. لكنّهم كانوا قد خرجوا قبلما يعرفون حتّى بأمرك. |
| Seni izlemeyi bekleyen diğerleri de olmalı aranızda. | Open Subtitles | لابد أن هناك آخرين فيما بينكم فقد ينتظرون أن يتبعوا خطواتك |
| B tutuklandı. Satın aldığın diğerleri de. | Open Subtitles | إنه موقوف , وكذلك الآخرون الذين أشتريتهم |
| Colorado ve Washington öyle yapıyor. Uruguay ve diğerleri de elbette aynısını yapacaktır. | TED | هذا ما تفعله كولورادو و واشنطن والأوروغواي وآخرون سيتبعونهم بالتأكيد |
| diğerleri de eylem yapacakları için endişeliydi. Ama neyi protesto ettiklerini tam olarak bilmiyorlardı. | TED | قلق آخرون من أنهم سوف يخرجون لكنهم لن يعرفوا حقا لماذا كانوا يحتجون. |
| Bazıları buna reklam dediler, diğerleri de samimi bir iade. | TED | البعض ظن إنها خدعة تجارية آخرون قالوا بإنها نوع من إرجاع المعروف |
| diğerleri de ağaçların arsından çıkıyordu ve "Est-ce les gens savent?" | TED | ثم ظهر آخرون بحذر من خلف الأشجار وسألوني"Est-ce les gens savent؟" |
| Pozisyonumuzda hata yaparsak, diğerleri de yaparsa, çarpışma oyunu oynarız. | Open Subtitles | إذا إرتكبنا خطأ فى موقعنا والآخرون فعلوا المثل سينتهى بنا الأمر أن نتصادم ببعضنا الطريق مفتوح على مصرعية |
| Bazıları bir su kaynağı olduğunu düşünüyor, diğerleri de kızılderili kabilesi. | Open Subtitles | البعض قال انها متعلقه بالماء والآخرون قالوا انها مصيده هنديه |
| Sen ve diğerleri de ABD'ye sınırdışı edilecek. Bu öğleden sonra | Open Subtitles | أنت والآخرون ستسلمون إلى الولايات المتّحدة بعد ظهر اليوم |
| Ve diğerleri de onun güvenini kazanmak için halihazırda atılmayı bekliyorlar. | Open Subtitles | والآخرين منتظرين فقط القفز إليه .والفوز بثقته |
| Biri vurmuş diğerleri de onu taşıyıp arabaya atmış. | Open Subtitles | ضربه أحدهم والآخرين سحبوه وألقوه في عربة |
| O ilk beşe girerse diğerleri de peşinden gelir. | Open Subtitles | إنه يتجه ليكون من الخمس الأوائل ، والآخرين سوف يتبعونه |
| diğerleri de sosyal medyanın her gaz çıkardığımızda ya da sandviç hazırladığımızda bunu tüm dünyayla paylaşmamıza olanak sağlamasına bağlıyor bunu. | Open Subtitles | البعض الآخر يرى أن ذلك بسبب شبكات التواصل الإجتماعي التي اتاحت لنا نشر كل حركة وكل سكنة للعالم ليراها |
| Daryl ve diğerleri de aramaya çıkardı ama senden haberleri olmadan gitmişlerdi. | Open Subtitles | ولبحث عنك (داريل) وبعض من الآخرين أيضًا. لكنّهم كانوا قد خرجوا قبلما يعرفون حتّى بأمرك. |
| Yani diğerleri de var. | Open Subtitles | اذاً هناك آخرين |
| - Ummm... diğerleri de. | Open Subtitles | وكذلك الآخرون - جيد - |
| farklı yollardan edindiğimizi söylerler; ve diğerleri de, tıpkı annem gibi, benim materyalimi geçmiş hayatlardan alığımı söyler. | TED | وآخرون مثل أمي ، سيقولون اني احصل علي موادي من حياة سابقة. |
| O yargılandıysa, diğerleri de yargılanacak. | Open Subtitles | كما هو قرر وكذلك البقية |
| - Virüslüler de yanı başlarında ama. Tel örgü boyunca dolmuşlar, diğerleri de marinada. | Open Subtitles | ولديهم سقيمون على طول سياجهم وآخرين في المرفأ. |
| Birinin sorunu varsa diğerleri de bilir. | Open Subtitles | لو أنّ أحدهم لديه مُشكلة فالآخرون سيعلمون. |
| Lori'yi bulamıyoruz. - Ve diğerleri de henüz dönmedi. - Evet. | Open Subtitles | لا يمكننا إيجاد (لوري)، ولم يعد البقية أيضًا |
| Sonra diğerleri de düştü. | Open Subtitles | ثم القنابل الأخرى . أهتزت الأرض. |