| Sana bir akıl vereceğim... beni çok iyi dinlesen fena olmaz. | Open Subtitles | سوف اعطيك نصيحة بسيطة ومن الخير ان تستمع اليها جيدا |
| Hallie onun haklı olduğunu düşünüyor. dinlesen iyi edersin. O bir avukat. | Open Subtitles | هيلي تعتقد انه محق الافضل لك ان تستمع له انه محامي |
| dinlesen iyi olur, şerif. 3 tane dinamitim var. | Open Subtitles | عليك أن تستمع لنا يا مارشال لدي ثلاث أعواد ديناميت هنا |
| Bana biraz vakit ayırıp dinlesen ölür müsün? | Open Subtitles | يا الهى هل ستموت اذا أخذت بعض الوقت فى الاستماع الىِ |
| Anneni dinlesen iyi edersin. O daha iyi bilir. | Open Subtitles | يجب أن تستمعي إلى أمك ، بولا إنها تعرف أفضل منك |
| Eğer iş istiyorsan, bundan sonra daha iyi dinlesen iyi olur. | Open Subtitles | إذا أردت الدخول في هذا المجال , من الأفضل أن تنصت لما لا تحبه |
| - İki türlü de dinlesen iyi olur. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين, عليكِ الإصغاء. |
| - Mulder, adamı dinlesen iyi olacak. | Open Subtitles | لانجل ي: مولدر، أعتقد أنت أفضل تستمع إلى الرجل. |
| Sana bunları söyleyecek tek kişi benim, dinlesen iyi edersin. | Open Subtitles | فقط سأَقوله مرة من الأفضل لك ان تستمع لي |
| İlk seferinde beni dinlesen hayat ne kadar kolay olacak. | Open Subtitles | أترى ما أعنيه ؟ الحياة ستكون أكثر سهولة لو فقط تستمع إلي للمرة الأولى |
| Bu adamı dinlesen iyi olur. Sen kimsin? | Open Subtitles | هيه ينبغي عليك ان تستمع الى ماقاله هذا الرجل |
| Eğer onu tekrar canlı görmek istiyorsan, dinlesen iyi edersin. | Open Subtitles | إذا تريد أن تراه حيّ مرة أخرى، من الأفضل أن تستمع. |
| İlk seferinde beni dinlesen hayat ne kadar kolay olacak. | Open Subtitles | أترى ما أعنيه ؟ الحياة ستكون أكثر سهولة لو فقط تستمع إلي للمرة الأولى |
| Konuşmana gerek yok. dinlesen yeter. | Open Subtitles | لست مضطراً على التحدث بإمكانك الاستماع فقط |
| Arkadaşını dinlesen diyorum. | Open Subtitles | ربما يجب عليكي الاستماع الى صديقتك |
| - Gemiyi tepeye çıkarmak mı? Planı bir kez dinlesen, Patron! | Open Subtitles | ما عليك سوى الاستماع إلى فكرته ، رئيس. |
| Ama başından savmadan önce en azından bir dinlesen diyorum. | Open Subtitles | لكن يمكن أن تستمعي على الأقل لما لدي قبل أن تستبعيديه |
| - Bak bayan. Bu adamı dinlesen iyi olur. | Open Subtitles | أسمعي أيتها السيدة، أظن عليك فعلاً أن تستمعي لهذا الرجل |
| Onu dinlesen iyi olur, baba. Sözlerini yerine getirmede ondan iyisi yok. | Open Subtitles | يجب أنْ تنصت لها يا أبي فهي تفي دائماً بوعودها |
| Babalık, adamı dinlesen iyi olur. | Open Subtitles | أنت أيها العجوز، يستحسن أن تنصت للرجل. |
| Dediğini dinlesen iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل الإصغاء إلى ما قاله |
| Sadece beni dinlesen, yeterdi. | Open Subtitles | لم يكن عليك سوى الإصغاء إليّ |
| Dediğimizi dinlesen ve dediklerimizi yapsan iyi olur. | Open Subtitles | إذا إستمعت فقط لنا وقمت بما نقوله لك |