| Sadece hiçbir zaman doğru insanla karşılaşmadım, acele etmeni istetecek insanla, sanki hiç yeterli zaman olmayacakmış gibi. | Open Subtitles | , أنا لم أقابل الشخص المناسب الشخص الذي يجعلكِ تشعرين أنه يجب أن تسرعي بالزواج منه كأنه لن يكون هناك وقت مناسب آخر |
| İnanılmaz derecede şanslı olup, doğru insanla tanışmak lazım. | Open Subtitles | كونك محظوظة للغاية و إلتقاء الشخص المناسب |
| Tanrı, bana bir gün hayatımın geri kalanını birlikte geçireceğim doğru insanla karşılaşacağımı söyledi. | Open Subtitles | القدير اخبرني انه في يوم من اليام ستقابل الشخص المناسب لأقضي بقية حياتي معه |
| doğru insanla olduğunda harika bir şey olabilir. | Open Subtitles | عندما يكون الجنس مع الشخص المناسب يمكن أن يكون رائعاً |
| doğru insanla çalışarak her şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | يمكنني انجاح اي شيء مع الأشخاص المناسبين |
| Senin kıymetini bilip sevecek ve tapacak doğru insanla tanışmandan çok istediğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا شئ اتمناه لك اكثر من مقابلتك للشخص المناسب. الذي يحبك و يعشقك .. |
| doğru insanla tanıştığın zaman anlarsın hemen. | Open Subtitles | فعندما تقابل الشخص المناسب فإنكَ تعلم ذلك |
| Artık, doğru insanla birlikte miyim ya da bu adam çocuklarımın babası olacak kişi mi diye merak etmeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن اتسأل اذا كنت مع الشخص المناسب او ان كان الشخص الذي انجب منه اولادي |
| En sonunda doğru insanla berabermişim gibi hissediyorum, anlarsın ya? | Open Subtitles | وإنما فى النهاية أشعر أنى مع الشخص المناسب ، تعرفين ؟ |
| - Sanırım doğru insanla olmalıymışım. | Open Subtitles | أتعلم شيئا، علي فقط أن أذهب مع الشخص المناسب |
| doğru insanla olduğun bir zaman, iyi olacaksın. | Open Subtitles | إنه الشخص المناسب . . سوف تكونين بخير |
| Herkes doğru insanla tanışmak için yazar, çizer, hayal kurar ama ben camdan atlar ve onun üstüne düşerim. | Open Subtitles | كل إنسان يخطط ويحلم للقاء الشخص المناسب وأنا قفزت من النافذة فسقطت عليها ووسيطة روحية! |
| Eminim ki doğru insanla ve biraz araştırma ile senin hakkındakileri öğrenebilirim. | Open Subtitles | وأراهن على أنني إذا كان لدي الشخص المناسب... والوسائل المناسبة للبحث عنك فسيمكنني أن أكتشف الكثير عنك |
| Belki doğru insanla henüz karşılaşmadığın içindir. | Open Subtitles | ربما أنت لم تقابل الشخص المناسب بعد |
| Tabi doğru insanla. | Open Subtitles | مع الشخص المناسب |
| Biliyor musunuz, doğru insanla henüz tanışmamış olmamın nedeninin hayatım boyunca kendi Freddie ya da Stuart'ımı aradığımdan olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | هل تعرفون ما الذي لم يجعلني أقـابل الشخص المناسب إلى حد الآن لأني كنت أبحث عن (فريدي) الخاص بي أو (ستيوارت) طوال حياتي. |
| doğru insanla tanışınca, bam! | Open Subtitles | عندما تقابل الشخص المناسب |
| Eğer doğru insanla birlikteysen. | Open Subtitles | (طالما أنت مع الشخص المناسب) |
| doğru insanla arkadaş olmanın faydaları. | Open Subtitles | يدفع لكسب الاصدقاء مع الأشخاص المناسبين |