| 10 yıl önce orası iflasın eşiğindeyken petrolden çalarak tekrar işler hale geldi. | Open Subtitles | منذ 10 سنوات كانوا على حافة الإنهيار عندما قام تدفق مالي بإنقاذ المُجتمع |
| Kim babamın kaybetmenin eşiğindeyken kazanmasını sağladı. | Open Subtitles | الشخص الذى خسر أمام أبى بالرغم من أنه كان على حافة الفوز. |
| Dünya yıkımın eşiğindeyken, ne diye birileri bu resmi çizdi ki? | Open Subtitles | لماذا يرسم شخص ما هذه اللوحه عندما يكون العالم على حافة الدمارِ؟ |
| Ölümün eşiğindeyken o soruyu sormamam gerekiyordu. | Open Subtitles | كلا، إنني اقصد الكون على أعتاب الموت ليس وقتاً مناسباً لطرح الأسئلة |
| Ama sonra, görünüşe göre tüm tarihlerini zirveye çıkaracak çok büyük bir başarının eşiğindeyken bu mükemmel ırk bir gecede yok olmuş. | Open Subtitles | ولكن بعدها، حينما كانوا فيما يبدو على أعتاب إنجاز كبير كان له أن يتوج تاريخهم بأسره قضى ذلك الجنس الأسطوري في ليلة واحدة |
| Savaşın eşiğindeyken general kız mı çağırıyor? | Open Subtitles | الجنرال يطلب فتاة على أعتاب حرب؟ |
| Bütün krallığı kaybetmenin eşiğindeyken ne kadar da yattığı yerden emin görünüyordu. | Open Subtitles | كم من الجرأة ان يبقى واثقاً بمكان إستراحته بينما هو على حافة خسارة المملكة بأكملها |
| Bir kaç yıl önce Everyone'daki arkadaşlarım iç savaşın eşiğindeyken, onu araştırmıştım. | Open Subtitles | لقد نظرت إليه مرتين منذ عدة سنوات عندما أصدقائنا فى الجميع كانوا على حافة حرب أهلية؟ |
| "Ölümün eşiğindeyken... | Open Subtitles | و أنا على حافة الموت |