| Kızımla evlenmen için sana bir teklifte bulunmuştum. | Open Subtitles | أجل قدمتُ لك عرضاً بوقت سابق لأن تتزوج ابنتي |
| Orada yaşamayı planlıyorsan kraliçe ile evlenmen gerekecek. | Open Subtitles | لتخطط أن تعيش هناك يجب عليك أن تتزوج الملكة |
| Babamla evlenmen hiç bir zaman kanuni olmadı. | Open Subtitles | . في الواقع، أعتقد بأن هذا يعني بأن زواجك من والدي باطل |
| Hong, Avar Prensesi'yle evlenmen memleket meselesi durumunda! | Open Subtitles | هونج , ان زواجك من اميرة الروران حدث دولي |
| Bu nedenle yeniden evlenmen gerektiğini ve bunun için de Bert'in sana ideal eş olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لهذا السبب شعرت انك يجب ان تتزوجي مجددا وبيرت كان يمثل الزوج المثالي |
| Benimle evlenmen için seni ikna etmeye çalışmayacağım. | Open Subtitles | لن أقنعك بأن تتزوجيني |
| Tabii ki de bu "o" kız. Bunlarla evlenmen lazım. Yani onunla. | Open Subtitles | بالطبع هي المنشودة ، يجب ان تتزوج هذه أعني تتزوجها |
| Ve şunu söylüyorum 40 yıl köle gibi çalışmam bir dilenciyle evlenmen için değildi! | Open Subtitles | لم أجعل من نفسي عبداً ل40 عام لأراك في النهاية أراك تتزوج وصيفة فقيرة |
| Yani senin bir kez evlenmen gerek. Anne babalarımız gibi. | Open Subtitles | اقصد , انت من الواجب ان تتزوج مرة , مثل ابوينا |
| Bu gün evlenmen mi gerekti? Tüm oteller dolu. | Open Subtitles | هل كان يجب أن تتزوج في هذا اليوم كل الفنادق محجوزة |
| O kızla ilk fırsatta evlenmen gerek. | Open Subtitles | يجب أن تتزوج الفتاة في أول فرصة تتاح لك. |
| Benimle evlenmen tek yolsa o piçin ellerinden korumak için sana bunu yapmanı söylerdi. | Open Subtitles | لو زواجك مني هو الطريقه الوحيده لحمايتك من قبضة جاك راندال كان ليطلب منك فعل ذلك |
| Bay Collins ile evlenmen konusunda ısrar ediyorum! | Open Subtitles | أنا أصر على زواجك من السيد كولينز |
| Onunla evlenmen beni ne kadar üzdü anlatamam. | Open Subtitles | أعجز بإخبارك كم تأذيت لمعرفتي زواجك منه |
| Sigorta sahibi olabilmenin tek yolu biriyle evlenmen. | Open Subtitles | أفضل طريقة لتحصلي على وصفة صحية جيدو هي أن تتزوجي بشخص |
| Hayır , hayır , karışmak istemezdim , çünkü sadece ... onun gibi biriyle evlenmen için güzel , akıllı ve tatlısın ki . | Open Subtitles | كلا، لا أعني التدخّل في هذا .. إن الأمر فحسب أنتِ جميلة جداً وذكية ولطيفة، أن تتزوجي من رجُل مثله |
| Asla vazgeçmeyeceğiz. Başka biriyle evlenmen gerekecek. | Open Subtitles | اننا لن ننتهي ابدا يجب ان تتزوجي شخصا اخر |
| Benimle evlenmen gerekiyor. | Open Subtitles | أريدك أن تتزوجيني. |
| evlenmen gerekecek. | Open Subtitles | -عليك أنْ تتزوّج |
| Onunla evlenmen gerek, Daisy. | Open Subtitles | يجب أن تتزوّجي به يا (ديزي) الد. |
| Başka bir adamın bebeğini taşırken seni benimle evlenmen için kandırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لأنني خدعتك لتتزوجني بينما كنت حاملاً بطفل رجل آخر |
| Beni böyle çağırabilmek için kızımla evlenmen gerekiyor. | Open Subtitles | في الواقع يَجِبُ أَنْ تَتزوّجَ إبنتَي في الواقع قبل أن تدْعوَني بذلك |