| Olayın bütün detaylarını ezberledim Üç ay boyunca hava durumundan | Open Subtitles | حفظت المواضيع التي لا يطول نقاشنا فيها عن ظهر قلب |
| ezberledim, senin gibi birini uzak tutabilmek için. | Open Subtitles | حفظت فيه. فقط في حالة شخص مثلك تمكنت من الحصول على هذا بكثير. |
| Peki, bu binanın yerleşimini burdaki bilgisayardan ezberledim. | Open Subtitles | حسنا ، لقد حفظت تصميم المبنى من هذا الكمبيوتر |
| İkisi de sadece bir paragraftı. Ne yazık ki onları ezberledim. | Open Subtitles | و كلاهما مكون من فقرة واحدة للأسف حفظتها |
| Disk benim. 2,4 milyar paranın bulunduğu bütün hesap numaralarını ezberledim. | Open Subtitles | لقد حفظتُ جميع 2.4 مليار في العديد من الحسابات. |
| Demek istediğim, bütün temellerini ezberledim, tekrarlamama gerek yok. | Open Subtitles | أعني أنني أحفظ الأساسيات جيدا لذلك ليس هناك حاجة لتكرارها |
| ezberledim. Dur numaramı yapayım. | Open Subtitles | لقد حفظته ، دعني أقوم بالأمر الخاص بي |
| Üzülme' mektubun tamamını ezberledim. | Open Subtitles | لما القلق يا سكينة حفظت الخطاب كاملا في ذهني |
| Okul ödevlerimi yapmaya devam ettim...burada değilken, ve öğrenci rehberini ezberledim... | Open Subtitles | لقد كنت أتابع العمل المدرسي و أنا بالمشفي و لقد حفظت دليل المدرسة |
| ezberledim, bu yüzden bu iğrençliğe bakmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لقد حفظت العملية لكي لا أنظر للأمور المقرفة |
| Çünkü, bütün kuralları neredeyse ezberledim, ...gardiyanların takdirinde olanlar hariç. | Open Subtitles | نعم، لقد حفظت معظم القواعد ، فيما عدا. القواعد الجديدة التي طبقت علينا |
| Tüm grafik kalıpları ve saldırı senaryolarını ezberledim. | Open Subtitles | انا حفظت الانماط الرسومية . وكل حدث هجومي. |
| Anatomi derslerimde ayırıcı tanıları belirsiz ve ortak her kasın başlangıç ve çıkışlarını, aortadan çıkan her damarı ve dallarını ezberledim. | TED | حفظت في صف علم التشريح الاصول والاجهاد من كل عضلة, كل فرع من فروع الشريان الذي يأتي من الشريان الأورطي, تشخيصات تفريقية غامضة ومشتركة. |
| - senin için birazını ezberledim. - Öyle mi? | Open Subtitles | ـ قد حفظت بعضا منه لك ـ هل هذا صحيح؟ |
| İlk operasyonun raporunuzu ezberledim. | Open Subtitles | لقد حفظت تقريرك عن المهمه الاولى. |
| Her şeyi ezberledim. Kitaplarını, hayatını. | Open Subtitles | لقد حفظت كل شيء كتبه سيرة حياته |
| Dostum, onu milyon defa gördüm, ezberledim artık. | Open Subtitles | يا رجل ، رأيت هذا أكثر من مليون مرة. أنا قد حفظتها. |
| Hey, Olive, ben ezberledim ve sana şu kadarını söyleyeyim... ve hala saçmalıktan başka bir şey değil! | Open Subtitles | "أوليف " ، لقد حفظتها و أقول لك إن الأمر يعاودنى طوال الوقت و هو شئ نتن على جليد ساخن داعر |
| Haritaları ezberledim ve istihbaratımızı doğruladım. | Open Subtitles | حفظتُ الخرائط وتحقّقتُ من معلوماتنا |
| Bu yüzden, fotoğrafı gönderdiği... numarayı ezberledim. | Open Subtitles | السبب الذي يضحكني في أنني أحفظ رقم الذي أرسلت لهُ الصورة |
| ezberledim. | Open Subtitles | لقد حفظته. |
| -Vadinin jeolojik yapısını ezberledim. | Open Subtitles | بورت: إستظهر علم طبقات أرض الوادي. |
| Havariler Amentüsü'nü ezberledim ve oldukça küfürlü gece ranza muhabbetine katıldım. | Open Subtitles | وحفظت أركان الديانة المسيحية وشاركت في ثرثرة ليلية بلهاء |
| Dinleye dinleye ezberledim artık. | Open Subtitles | إننى أحفظه عن ظهر قلب من كثرة سماعى له عبر مكبرات الصوت |
| O kadar çok dinledim ki artık ezberledim. | Open Subtitles | لقد سمعت هذه القصة مرات عدة وأنا أحفظها عن ظهر قلب. |