ويكيبيديا

    "eziyet" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تعذيب
        
    • تعذب
        
    • تحطم
        
    • العذاب
        
    • أعذب
        
    • يعذب
        
    • عذاب
        
    • للتعذيب
        
    • اضطهدوا
        
    • التعذيب
        
    • التنمر
        
    • تعذيباً
        
    • تعذيبه
        
    • المعذبة
        
    • معاناة
        
    Onunla yeniden bir araya gelme düşüncesiyle kendine eziyet etmeyi bırakırsın. Open Subtitles تستطيع الان التوقف عن تعذيب نفسك بفكره انك ربما تعود اليها
    Onun adı Joshua ve bir zamanlar çocuklar dahil insanlara eziyet edip öldürdüğü hücrenin içinde poz veriyor. TED إسمة الحقيقى جوشوا، وهو فى هذة الصورة فى زنزانة حيث كان يستخدمها فى تعذيب و قتل الناس، بمن فيهم الأطفال.
    Üç ay boyunca kendine ve etrafındakilere özellikle bana eziyet etmeni izledim ama yumruk torban olmayacağım artık. Open Subtitles لثلاثة أشهر، شاهدتك تعذب نفسك وكل من حولك، غالبًا أنا، لكنّي اكتفيت من تحمل ملامة أخطائك.
    Aile, insanın yüreğine eziyet ediyor değil mi? Open Subtitles الآسرة تحطم القلب ، أليس كذلك ؟
    Kötülük dışarıda pusuya yatmışken ben burada uyuyamıyor, eziyet çekiyorum. Open Subtitles ها أنا ذا, أستلقي في العذاب بينما هناك في الخارج يقطن الأشرار
    Gidelim. Hayvanlara eziyet etmek istesem tıp laboratuarına giderim. Open Subtitles لو أردت أن أعذب الحيوانات لذهبت لمختبر أمريكي
    Neden insanlar hep kendilerine eziyet ediyorlar? Open Subtitles لماذا يعمل الناس دائما على تعذيب أنفسهم؟
    Kadınları ve çocukları öldürdüm, onlara eziyet ettim, sırf çığIıklarını duymak için. Open Subtitles قتلت النساء و الأطفال, تعذيب الأباء و الأزواج لسماع صيحاتهم
    Sadece anılardan bahsedelim hikâyeler anlatalım, havadan bahsedelim kendime eziyet etmek dışında içinde umut olmayan şeylerden. Open Subtitles لنتبادل بعض الذكريات فحسب و القصص و نتحدث عن الجو اللعين أي شيء عدا تعذيب نفسي
    İstirham ediyorum: Savunmasız bir kıza eziyet etmeyin. Devam et. Open Subtitles لا تعذب فتاة لا حول لها ولا قوة
    - Neden kendine eziyet ediyorsun? Open Subtitles أنا أوافقهما الرأي لمَ تعذب نفسك؟
    İçin için hayatıma eziyet etme. Open Subtitles " لا تحطم حياتي في الارض "
    Diğer öğrencilerin kulaktan dolma bilgilerle onunla alay edip, ona eziyet çektirmeleri. Open Subtitles كان السخريه و العذاب من الطلاب الآخرين الذين قدتهم انت
    Hayvanlara eziyet etmek istesem tıp laboratuarına giderim. Open Subtitles لو أردت أن أعذب الحيوانات لذهبت لمختبر أمريكي
    Sırf kendini olduğundan daha iyi bir erkek gibi hissetmek için uzaklara yolculuğa çıkıp kendisine eziyet etmesine hiç gerek yoktu. Open Subtitles ليس من الضروري أن يعذب نفسه أكثر بالسفر بعيداً حتي يجعل من نفسه شخصاً أفضل عما هو عليه
    Bu artık bana acı ve utanç verici bir işkence gibi eziyet ediyorsa sanki bir hemoroidi sıkıyormuşum gibi. Open Subtitles , بالنسبه لى هو عذاب دائم , مهنه مؤلمه,ومخزيه
    Kahretsin! Üç gündür eziyet çekiyoruz. Aynı fikirdeyim. Open Subtitles اللعنه , نحن نتعرض للتعذيب لمدة ثلاثة أيام.
    Polonyalılar da eziyet etmişti onlara. Open Subtitles البولنديون اضطهدوا اليهود ايضا
    Orada olmanın nasıl bir eziyet olduğunu tahmin ediyorum. Open Subtitles . لقد شككت بذلك أتخيل ما مقدار التعذيب لك . أن تكون هناك
    Hastalarına eziyet edip kendi ahlaksızlığına alet et-- Open Subtitles التنمر لمرضاكَ حتّى يتغاضوا عن إفتقادكَ للأخلاق...
    Sürekli evlilik hakkında konuşmam sana eziyet olmalı. Open Subtitles هذا يَجِب أَن يَكُون تعذيباً لَك التحدث عن زفافي
    Bir adamın canını Tanrıya lanet edecek kadar yakabilirsin ona eziyet edebilirsin ama en derin korkularını öğrenene kadar ona gerçekten işkence edemezsin ve ben seninkileri biliyorum. Open Subtitles يمكنك أذية شخص ويمكنك تعذيبه وتجعله يلعن الرب، ولكن لا يمكنك تعذيبه إلا بعد أن تعرف أعظم مخاوفه.
    Burada kalan eziyet çeken ruhların varlığımızdan haberi olmamalı. Open Subtitles يجب أنْ لا تشعر الأرواح المعذبة الموجودة هنا بوجدونا
    Karanlık, acı, eziyet. Open Subtitles ظلام. ألم. معاناة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد