| Bölgedeki adamım polis raporlarını alır almaz bana göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | لدي شخص في الدائرة الإنتخابية قال لي بأنّه سيرسل لي فاكسا بتقرير الشرطة في حال الحصول عليه. |
| Oh Tanrım. Bir arkadaşını göndereceğini söyledi, SRU'yu aramasına gerek yoktu. | Open Subtitles | قال بأنه سيرسل صديقاً لا يحتاج بالإتصال بالقوات الخاصة |
| Doktorla tekrar konuştum ve dosyanı yarım sabah göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | كلمت الطبيب مرة ثانية سيرسل ملفاتك في الصباح |
| Dinle Hâkim Clark, parayı yakında vermezsem esas kaseti Fowler'a göndereceğini söylüyor. | Open Subtitles | اسمع تقول القاضيه كلارك اذا لم ادفع لها قريبا سترسل الشريط لفاولر |
| Anne, mektubu göndereceğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | أمـي , كيف لك ان تعرفي انها سترسل الرساله |
| Üzerinde satış senedi yoktu. Postayla göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | لم يكن معه صكوك بيع قال إنه سيرسله لي بالبريد |
| Babam, kötü olursam... beni Pozica'ya göndereceğini ve onların suratımı yiyeceğini söylerdi. | Open Subtitles | كان أبي يقول لي لو أسأت التصرف سيرسلني إلى "بوزيكا" وسيأكلون وجهي. |
| Sonraki gece karısını göndereceğini söyledi ve gönderdi de. | Open Subtitles | لقد قال بأنه سيرسلها إلى غرفتي الليلة التالية و قد فعل ذلك |
| Ama en iyisini göndereceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | ولكني لم أعرف أنه سيُرسل أفضلهم |
| Biliyordum. Biliyordum. Birilerini göndereceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف، كنت أعرف كنت أعرف أنه سيرسل أحد |
| Müdiremiz yalnızca çalışkan öğrencileri göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | مديرنا قال بأنه سيرسل الطالبات الاتي جيدون في دراستهم |
| Bolca özür diledi ve memnuniyetimizi sağlamak ve sorunları gidermek için acilen bir düzine adamını göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد إعتذر بشدة وأخبرني أنه سيرسل مجموعة من أفضل رجالة بالحال حتى يصلحوا الوضع ليرضينا تماماً |
| Dedektif Dockry dosyasını mail ile göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | محقق داكري قال بأن سيرسل الملف بالبريد الإلكتروني |
| Yarın 2 bilet için para göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال غداً أنه سيرسل المال من أجل تذكرتين |
| Komutanın birini göndereceğini biliyordum. Çöz beni. "Tilki Kuyruğu" hakkında onlara bir şey anlattın mı? | Open Subtitles | علمت ان القائد سيرسل احد فك قيدي هل اخبرتهم شي عن ذنب الذئب |
| Az önce üzerinde çalışması için senin sistemindeki bazı güncel bilgiler göndereceğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنك سترسل إليها بعض تحديثات نظامك |
| Kız kardeşim... teyzemin resmini göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | اختى الصغيرة قالت انها سترسل لى صورة عمتى |
| Merkez bir saat önce ekip göndereceğini söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني الشرطة بأنها سترسل وحدة منذ ساعة |
| Firmanın daha fazla kişi göndereceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن أدارة الخدمات سترسل المزيد من الأشخاص |
| Bir buçuk hafta sonra babasının onu Vegan Akademisi'ne göndereceğini söyledi, ben de onu terk ettim. | Open Subtitles | و بعد اُسبوع و نصف أخبرني أن أباه سيرسله إلى أكاديمية النباتيين لذلك هجرته |
| Peder manastıra aldı ve başka bir yere göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | القس قبِل بوجوه معنا، وقال إنه سيرسله إلى دير آخر لاحقاً |
| O kötü kalpli Fletcher senin beni gördüğün anda misyoner adasına göndereceğini söylüyordu. | Open Subtitles | الشرطة، إنه (فليتشر) السيئ لقد قال أنه إذا رآني سيرسلني إلى جزيرة الإرسالية |
| Bebeği doğurursa memlekete geri göndereceğini söylemiş. | Open Subtitles | قال لها إذا حملت سيرسلها إلى روسيا |
| Ama en iyisini göndereceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | ولكني لم أعرف أنه سيُرسل أفضلهم |
| Paul dairesinden kurye ile göndereceğini söylemişti. | Open Subtitles | بول قال بأنه سيرسلهم إلينا من شقته صحيح , حسناً , أنا لم أرهم |