ويكيبيديا

    "görmemişti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رآه
        
    • يرَ
        
    • لم يرى
        
    • يرني
        
    • يره
        
    • يرها
        
    • قد رأى
        
    • تره
        
    • أن رأت
        
    • يرّ
        
    • رأت مثل
        
    Çocuk, yarı insan, yarı uzaylıydı dünya daha önce böyle bir şey görmemişti. Open Subtitles الطفل , انه جزء بشرى وجزء فضائى لم يشبه شيئاً رآه العالم مسبقاً
    Çocuk, yarı insan, yarı uzaylıydı dünya daha önce hiç böyle bir şey görmemişti. Open Subtitles الطفل , انه جزء بشرى وجزء فضائى لم يكن كأى شئ رآه العالم مسبقاُ
    Bak! Babam, annemi seneler önce terk ettiğinden beri görmemişti. Open Subtitles انظري, أبي لم يرَ أُمي منذ سنوات مُنذ هجرها
    Bir yıl öncesine kadar kimse böyle bir manzara görmemişti. TED منذ أكثر من عام، لم يرى أي أحد مشهدًا كهذا.
    Olamaz! Annemler beni daha önce hiç sarhoş görmemişti. En azından gördüklerinde sarhoş olduğumu bilmiyorlardı. Open Subtitles لم يرني والدي يوماً وأنا مترنحة على ما أظن
    Klasik bir gama retrovirüs, ama tamamen yeni; kimse daha önce görmemişti. TED انه نوع كلاسيكي من فيروس الغاما و ذلك جديد للغاية لم يره أحد من قبل قط
    Hunter bunları daha önce incelediği hiçbir balıkta veya vatozda görmemişti. Open Subtitles هذه الأشياء لم يرها هانتر في أسماك الشفنين الأخري التي شرّحها
    Çocuk, yarı insan, yarı uzaylıydı dünya daha önce böyle bir şey görmemişti. Open Subtitles الطفل , انه جزء بشرى وجزء فضائى لم يكن كأى شئ رآه العالم مسبقاً
    Çocuk, yarı insan, yarı uzaylıydı dünya daha önce böyle bir şey görmemişti. Open Subtitles الطفل , انه جزء بشرى وجزء فضائى لم يكن كأى شئ رآه العالم مسبقاً
    Sordum soruşturdum, ama kimse onu görmemişti. Open Subtitles سألت في الجوار، لكن ما من أحد رآه
    Bak! Babam, annemi seneler önce terk ettiğinden beri görmemişti. Open Subtitles انظري, أبي لم يرَ أُمي منذ سنوات مُنذ هجرها
    Peter sen ona gösterene kadar bu kaydı hiç görmemişti. Open Subtitles هذا ما سمعتِه لم يرَ بيتر هذا الشريط إلا عندما عرضته عليه
    Çoğu halt, Soğuk Savaş döneminden beridir gün yüzü görmemişti. Open Subtitles معظمُ هذه الأسلحة لَم يرَ النور منذ الحرب الباردة
    İnsanlar bu hastalığı daha önce hiç görmediği gibi, sağlık çalışanları da bu hastalığı daha önce görmemişti. TED أي على نصف قارّة. لم يرى الناس هذا المرض من قبل. لم يرى عاملو الصحة هذا المرض من قبل.
    Büyük Vadi yi hiç görmemişti, ama kalbi ona yakın olduğunu söylüyordu. Open Subtitles بالرغم من انه لم يرى الوادى العظيم من قبل لكن قلبه أخبره أنهم كانوا قريبون
    Ama fosfor dolu o koca tenekeyi görmemişti. Open Subtitles إلا أنه لم يرى صنبور الفوسفور، أليس كذلك ؟
    'Sokaktan karşıya geçtiğimde zayıf bir adam görmüştüm ama o beni görmemişti. Open Subtitles بينما عَبرت الشارع رأيت الرجل النحيف لكنه لَم يرني
    Bunu daha önce hiç görmemişti. Kadın bunu saklamayı başarmıştı. Open Subtitles شيء لم يره من قبل ابداً شيء رتبت لإخفائه كل هذا الوقت
    Mamutların devasa boyutta olduğu açıktı ama hiç kimse onlardan birini görmemişti. Open Subtitles من الواضح أن أفيال الماموث هي كائنات ضخمة لم يرها أحد أبداً
    Bu filmi yapana kadar bir bilgisayar görmemişti Photoshop kullanmasını öğrettik. evet, onu oynatabiliriz. TED ولم يكن قد رأى جهاز كمبيوتر من قبل حيث علمناه كيفية استخدام الفوتوشوب وصنعنا هذا الفلم نعم .. يمكننا عرضه
    Sir Roderick'in gözleri görmüyordu ve kızı Bayan Norma da babasını beş yaşından beri görmemişti. Open Subtitles و كذلك فقد السيد رودريك بصره ، و إبنته الآنسة نورما لم تره منذ أن كانت في الخامسة من عمرها
    Ama New York, böyle bir kendini adama görmemişti. Open Subtitles معنى كلمة متعصب : شخص محفوز بحماس مفرط لكن نيويورك لم يسبق لها أن رأت مثل هذا الإخلاص
    Dünya daha önce böylesini görmemişti. Open Subtitles أشخاص لم يرّ العالم مثلهم مسبقاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد