| Hiç bir şey. Sadece Büro'nun Güvenlik Evi'ni Gün ortasında bastılar. | Open Subtitles | لا شيء إنه هجوم على منزل الوكالة الآمن في وضح النهار |
| O Yankilere günlerini gösterdik. Hem de Gün ortasında. | Open Subtitles | أنت أرينهم بالتأكّد من هم اليانكي في وضح النهار تماماً |
| Dairedeki bütün perdeleri kapatmıştım, yani Gün ortasında bile içerisi tamamen karanlıktı. | TED | أغلقت جميع الستائر في الشقة و حتى في منتصف النهار كانت الشقة في ظلام دامس. |
| Gün ortasında 7 2 derece yüksek mi bekliyorsun? | Open Subtitles | من المتوقع ارتفاع الحرارة الى 72 درجة عند منتصف النهار. |
| Aslında, bir keresinde, Gün ortasında Beth beni telefonla aradı ve ben işteydim. | Open Subtitles | فى الواقع , كان هناك مرة واحدة بث " هاتفتني بها " بمنتصف اليوم و كنت بالعمل |
| Gün ortasında havanın kararması çok ürkütücü. | Open Subtitles | إن الجو يصبح مرعبا للغاية عندما يظلم في منتصف اليوم |
| Yılın üçte birine girdiğimiz, ayın ve güneşin Gün ortasında buluştuğu bu muhteşem günde yüzen ırkımız kalkar ve yürümeye başlar. | Open Subtitles | فى هذا اليوم العظيم الثلث من العام, حينما يلتقى القمر بالشمس بمنتصف النهار, نحن .السباحون |
| Öldürüldüğünde elinden tutuyordum Gün ortasında, kalabalıkta. | Open Subtitles | كنت امسك يده عندما قتل في وضح النهار وفي وسط الجموع |
| Sayın Hakim, sanık Gün ortasında üniformalı bir memura alenen seks teklif etmiştir. | Open Subtitles | سعادتك، المدعي عليها التمست المواعدة من شرطي ببزة في وضح النهار |
| Polisler tarafından vurulmadan önce bir kadın ve dedektifi Gün ortasında vurdu. | Open Subtitles | أطلق النار على امرأة ومخبر الشرطة في وضح النهار قبل أن يقتله رجال الشرطة. |
| Gün ortasında suç mahallinden yürüyerek çıkan şüpheli bir hırsızın multi milyon dolarlık davasıyla yüz yüzeyiz. | Open Subtitles | إننا نواجه دعوى قضائية بملايين الدولارات من لص مشتبه به الذي هرب من مسرح الجريمة في وضح النهار |
| Gün ortasında dinlenmek ve enerji toplamak için işe ara vermesine pek de şaşmamalı. | Open Subtitles | نتعجب قليلا عندما يقوم في منتصف النهار بالتوقف للراحة والتزود بالوقود. |
| Her şeye hakimler. Gün ortasında bile değişebiliyorlar. | Open Subtitles | لديهم سيطرة كاملة يمكنهم فعلها في منتصف النهار |
| Gün ortasında alkollü araç kullanarak ne yaptığına dair bana bir tür açıklama verene kadar bunu yapamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفعل هذا حتى تعطيني تفسيراً ما لما كنتِ تفعلينه بقيادتكِ السيارة وأنتِ ثملة في منتصف النهار |
| Marge, Gün ortasında bir randevuya geldik. | Open Subtitles | مارج لقد أتينا الى مختصة بمنتصف اليوم |
| Gün ortasında harekete geçersek, kolayca... | Open Subtitles | ...إن احتشدنا بمنتصف اليوم فبإمكاننا ببساطة |
| Yaratıcılığı arttırdığı için Gün ortasında eğlence ve dinlenme aktivitelerini teşvik ediyoruz. | Open Subtitles | "ودومًا ما نشجع الاستجمام بمنتصف اليوم لتحفيز ابداعكم" |
| Gün ortasında içki içiyorsun, dövme yaptırıyorsun. | Open Subtitles | أنت تشربين في منتصف اليوم, وتحصلين على أوشام |
| Sizin aksinize Gün ortasında şekerleme yapmayı tercih etmiyorum,Teğmen. | Open Subtitles | الغفوات في منتصف اليوم ليس من عاداتك أيتها الملازمة |
| Bak Gün ortasında işten gizlice kaçacaksam güzel bir margarita veya Cinnabon içerse iyi olur. | Open Subtitles | إذا كنت سأتهرب من العمل في منتصف اليوم يستحسن أن يكون في الأمر مشروب مرجريتا أو حلوى سينابون |
| Bunun gibi Gün ortasında soygun yapmak için oldukça iyi olmak zorundasın. | Open Subtitles | أعتقد انك تحتاج للكثير حتى تقوم بسرقة مثل هذه بمنتصف النهار |
| Gün ortasında West Village'dan Fort Lee'ye mi? | Open Subtitles | من "ويست فيليج" إلى "فورت لي" ؟ بمنتصف النهار, مستحيل |
| Gün ortasında mezar kazdığına göre öyle olmalı. | Open Subtitles | أحسب أنه يجب أن يكون مجنوناً لحفر قبر بوضح النهار |