| Sizin Hakkınızda her şeyi öğrendik. Bir kere ev sizin bile değilmiş. | Open Subtitles | لقد تحصلنا على جميع المعلومات عنكِ أولاً ، ذلك المنزل ليس منزلك |
| Daha önce tanışmadık, ama Hakkınızda çok şey duydum. Merhaba. | Open Subtitles | لم نتقابل أبداً من قبل ، ولكنني قرأت عنكِ كثيراً |
| Bak, Hakkınızda hiçbir şey bilmiyorum. Burası hakkında da hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أيّ شيء عنكم ولا أعرف أيّ شيء عن هذا المكان |
| Gelecek sene uslu ol ki-- birisi Hakkınızda güzel bir şey söyleyebilir." | TED | أحسنوا سلوككم في العام القادم، ربما يقول شخص ما شيئًا لطيفًا عنكم." |
| Yine de efendinize sizin Hakkınızda yalan söylediğini iddia ettiğiniz kişi için çalışmaya devam ediyordunuz? | Open Subtitles | لقد افترضت ان الكولونيل قد فصلك, ورغن هذا,استمريت فى عملك , فى خدمة السيدة التى زعمت انها كذبت بشأنك لسيدك ؟ |
| Narim sizin Hakkınızda doğru düşünüyordu. Belki ileride yine karşılaşacağız. | Open Subtitles | ناريم كان محقا بشأنك ربما في وقت ما سنتقابل مرة أخرى |
| Sizin Hakkınızda iyi şeyler duyduk çocuklar. | Open Subtitles | سمعنا أخباراً حسنة بشأنكم يا رفاق |
| - Sürekli sizin Hakkınızda konuştu. | Open Subtitles | شخصياً ـ أنها لا تتوقف عن الحديث عنكِ ـ أوه، توقف |
| - İyi misiniz? Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Jones. - Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | سعدتُ بمقابلتكِ يا سيدة جونس سمعتُ الكثير عنكِ |
| Hakkınızda duyduklarımı bilmek o kadar da şaşırtıcı değil. | Open Subtitles | معرفة ماسمعتُ عنكِ لم يفاجاني على الإطلاق |
| Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | إنه من اللطيف جداً مقابلتكِ لقد سمعت الكثير عنكِ |
| İnsanlar sizin Hakkınızda konuştuklarında, şairlerden, bestecilerden, doktorlardan, bilimadamlarından bahsediyor. | Open Subtitles | حين يتحدث الناس عنكم فانهم يقولون شعرا صانعوا الموسيقى ، الاطباء ، العلماء اين محاربوكم ؟ |
| Dolayısıyla Amerika'da sizin Hakkınızda ne düşünüldüğü sizin için önemli ve Amerika'da şu anda insanlar Hizbullah'ı tanımıyor. | Open Subtitles | وأنت تهتم بما يقال عنكم في أمريكا وفي هذه اللحظة في أمريكا، حزب الله |
| Sizin Hakkınızda bir şey bilmemem gerektiği dışında Hakkınızda hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم شيئا عنكم ماعدا أنه ليس مسموح لي بأن أعرف أي شئ عنكم |
| Sizin Hakkınızda çok iyi şeyler söyleyebilirim. | Open Subtitles | لقد حصلت على الكثير من الأشياء الجيدة للكلام عنكم يا رجال، حسناً؟ |
| Görünüşe göre Hakkınızda yanılmışım Kont Olaf. | Open Subtitles | من الواضح أنى كنت مخطأ بشأنك يا كونت أولاف |
| Bunu söylüyorum, çünkü hâlâ Hakkınızda yanılmış olmayı diliyorum. | Open Subtitles | أنا أقول ذلك لاني أمل أنني لم أكن مخطئا بشأنك. |
| arkadaşlarım ve ben Hakkınızda tahminde bulunuyorduk, kim olduğunuz ve ne iş yaptığınız ile ilgili. | Open Subtitles | أصدقائي وانا كنا نتكّهن بشأنك نحاول أن نقرر بمن تكون وماذا تعمل؟ |
| Jason haklıydı sizin Hakkınızda çok haklıydı. | Open Subtitles | (جايسون) كان محقاً, محقاً تماماً بشأنكم يا هؤلاء |
| Ne zaman hasta olsam sizin Hakkınızda bir reality show izlemek istiyorum adı da "Yosh ve Shosh Şehirde" olsun. | Open Subtitles | أريد مشاهدة برنامج واقعي عنكما يدعى يوش وشوش يتجولان في المدينة. في أي وقت أصاب فيه بالحمى |
| Arama motorları Hakkınızda aile üyelerinizden çok daha fazlasını biliyorlar. | TED | محركات البحث معرفة المزيد عنك من أفراد عائلتك يعرفون عنك. |
| Ve Hakkınızda internette araştırma yapmak için zaman harcayacağımı nereden çıkarttınız? | Open Subtitles | وما الذي يجعلكَ تظن بأنني سأصرف أيّ وقت بإجراء بحث عنكَ على الإنترنت؟ |
| Bayım Hakkınızda ağır suçlamalar var. | Open Subtitles | السيد أعطى المجرم تهم ضدّك |