| Komiser, çok beyzbol oynuyor gibi bir halim var mı? | Open Subtitles | كابتن، هل أبدو بأني ألعب البيسبول كثيرا؟ |
| Peki benim delirmiş gibi bir halim var mı? | Open Subtitles | أعتقد أنك ستكونين بخير هل أبدو مجنونة؟ ؟ |
| halim'lerin oradan telefon edeyim. | Open Subtitles | ليس إلا إن كنّا متأكدين، دعوني اتصل بمنزل حليم |
| Eğer halim buna razıysa sana çıkış yapacağın limana kadar eşlik edeceğiz. | Open Subtitles | إذا كان حليم مستعدد له سنرافقك إلى نقطة هجرتك |
| Eski halim mi? Bir öpücük için dudaklarına yapışırdı. | Open Subtitles | حسناً , شخصيتي القديمة كانت لتنحني لبعض القبلات |
| Şimdiki halim es geçmez. Aktör veya senaristlere ihtiyacın yok mu senin? | Open Subtitles | هذه النسخة لن تفعل ألا تحتاج إلى الممثلين و ربما كاتب ؟ |
| Kalemden yapılmışım gibi bir halim mi var? | Open Subtitles | أنا ليس معى قلم ماذا و هل أبدو أنى مصنوع من أقلام |
| Ben güvenlik şefiyim hanımefendi. Hademeye benzer bir halim mi var? | Open Subtitles | أنا رئيس الأمن يا سيدتي هل أبدو حارسًا في نظرك؟ |
| Gözlerime bak! Gözlerime bak! Taşak geçer gibi bir halim mi var? | Open Subtitles | وإضغط على الزناد أنظر إلي، هل أبدو لك أنني أمزح؟ |
| Geleceğin annesine benzer bir halim var mı? | Open Subtitles | هيّا، هل أبدو لك كوالده في المستقبل ؟ |
| halim bir garip biliyorum. | Open Subtitles | أننى أعرف كيف أبدو بالنسبه لك حسناً؟ |
| Discovery Channel'a çıkmak istermiş gibi bir halim mi var? | Open Subtitles | هل أبدو أنني أريد أن أظهر على قناة "الإكتشاف"؟ -لا. |
| halim'in patronunun resimleri, Bakan Abdul Rai, genç çocuklarla uygunsuz biçimde. | Open Subtitles | إنها خاصه بقائد "حليم" الوزير "عبدول راي" في موقف حرج مع صبيه |
| halim, bugün bir gemi görmedin, öyle değil mi? | Open Subtitles | حليم , لم ترى سفينة اليوم بالصدفة ؟ |
| Aash, halim ve taze sangak ekmeği aldım. Hepsi hazır. | Open Subtitles | (لقد إشتريت حساء الآش و بازنجان حليم (المسقعة و خبز السنجق الطازج ، كل شيئ جاهز |
| - Yani? - halim, eski dostumuz Sayid adına çalışmıyor. | Open Subtitles | "حليم" لا يعلم لحساب صديقنا "سعيد" |
| Burada kalamazsın. halim geri gelecektir. | Open Subtitles | لا يمكنك البقاء هنا "حليم" سيعود |
| halim seni tutukladığında çok geçti. | Open Subtitles | عندما أوقفك "حليم" كان الوقت فات |
| Daha da kötüsü. 22 yaşındaki halim gibi. Merhaba, bebeğim. | Open Subtitles | بل اسوأ ، إنها شخصيتي عند الساعة الـ 10 م عزيزتي |
| Genç halim es geçerdi. | Open Subtitles | النسخة الأكثر شباباً مني قد قامت بتضييعها |
| Elimden geldiğince temizlenmiş halim zaten, adi herif. Oğlumuzla mahkemeye gidebileyim diye bütün sabah temizlenmeye çalıştım. | Open Subtitles | هذا أقصي ما استطعت تنظيفه أيها الوغد حاولت أن اعدل مظهري قدر الإمكان لأذهب للمحكمة لابننا |
| Veya kafanın içinde yaşayan halim mutlulukla verir. | Open Subtitles | أو بالأحرى إنه يسعد نسختي .التي تسكن رأسك أن تمدَّك به |
| Evet, seks için halim kalmayacaktı neredeyse. | Open Subtitles | نعم .. لقد كنت تعب جداً من كل الجنس |
| Bu lisedeki halim, ...ve şu da gerçekten bu tişört. | Open Subtitles | اذن ، هذا أنا في الثانوية وهذا في الواقع قميص |