| Uydu haritaları var ama bu birinin orada bulunmuş olduğu anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هناك خرائط الأقمار الصناعية، ولكنه لا يعني أن أي شخص ذهب هناك |
| Kriz haritaları, seçim haritaları, yozlaşma haritaları, hatta çevresel gözetim insan haritaları. | TED | فهناك خرائط توضيحية للأزمات وللإنتخابات وللفساد وأيضا للرصد البيئي للسكان والتجمعات. |
| Pekala, mağara haritaları arazi veya yol haritaları gibi değildir çünkü onların değişik düzeylerde girinti ve çıkıntıları vardır. | TED | حسنا، خرائط الكهوف ليست خرائط مسارات أو طرقات لأنّ بها حفرا و فجوات موجودة في مستويات متداخلة. |
| Konuşmalar sürdü gitti, kelimelerin zihinsel haritaları vardı ve çok geçmeden anlaşıldı ki dahilikleri karşısında şaşırmaktansa ben ciddi şekilde saçmalıklara maruz kalıyordum. | TED | و لكن الحوارات استمرت, مع خرائط عقلية للكلمات, و عاجلاً أصبحت العملية بدل أن تكون مليئة بالإبداع, لقد أصابوني حقيقة بحيرة مليئة بالهراء. |
| Çünkü ben, o haritaları kullanıp gideceğin yere varabilmen için buradayım. | Open Subtitles | لانني سأساعدك لقراءة هذه الخرائط و فهمها و الوصول الى غايتك |
| Fakat ellerinde harita yoktu; yolların haritaları yoktu, hastaneleri gösteren haritalar yoktu, kasırga mağdurlarına ulaşmakta yardımcı olacak bir yöntem yoktu. | TED | لكن لم تكن هناك خرائط للطرق، لا توجد خرائط للمستشفيات، لا سبيل لوصول المساعدة لضحايا الإعصار |
| Yani, birşeylerin haritaları, içine ortaya çıktığımız evrenin daha iyi anlaşılmasına götürüyor. | TED | لذلك، خرائط الأشياء تقود إلى تفكير منظم للكون الذي نعيش فيه، |
| İşte bu yine sayıların uzayla biçimle ilintilerini gösteriyor, evrenin haritaları. | TED | وهذا مجددا، يوضح كيف أن الأرقام مرتبطة بالفضاء مرتبطة بالشكل، خرائط الكون. |
| Ona haritaları çizdirin, ben de siste gemiyi kumanda edeceğim,böyle kalmasının anlamlı. | Open Subtitles | راجنر اجعله يرسم لنا خرائط تستطيع ارشاد سفينة خلال الضباب , عندها سيكون الاحتفاظ به قيما |
| Hepsinde, eksiksiz Fransa haritaları bulunuyor ve heryeri adeta avuçlarının içi gibi biliyorlardı. | Open Subtitles | و كانوا جميعاً يحملون معهم خرائط دقيقه جداً لطرق المدن الفرنسيه لقد كانوا يعرفون بالضبط من وإلى أين تمتد الطرق |
| Bu haritaları senelerden beri satmıyorlardı. Bir dostum bana haber verdi. Şansımı denedim. | Open Subtitles | لم يبيعوا خرائط لتلك المنطقة لسنوات ، رشح لي صديق. |
| Bazı yıldız haritaları görmem lazım, ortak referans noktaları bulmak için. | Open Subtitles | أحتاج ان ارى خرائط نجميه آخذ بعض المراجع |
| Düşman haritaları S2'de. Haydi şuna bir bakalım. | Open Subtitles | العدو وضع خرائط للمنطقه الثانيه لنلقي نظره علي ذلك |
| Aslında dünya üzerindeki bütün metro haritaları topoloji prensiplerine göre çizilmiştir. | Open Subtitles | فعلياً، جميع خرائط قطارات الأنفاق حول العالم مرسومة بناءاً على مبادئ طوبولوجية. |
| Tabii CIA haritaları daha iyi. | Open Subtitles | بالطبع، خرائط وكالة المخابرات المركزية أفضل بكثير. |
| Metro haritaları, milli anıtlar, köprü şemaları. | Open Subtitles | خرائط مترو الانفاق، المعالم الوطنية مخططات الجسر |
| Duvarlarda garip haritalar vardı yıldız haritaları. | Open Subtitles | وكان هناك خرائط غريبة على الحائط تشير الى كل النجوم |
| Prentiss ve Rossi, toplu taşıma haritaları buldular. | Open Subtitles | برينتس و روسي وجدا خرائط لوسائط النقل في منزله |
| E-postalarına bakabilirsin, GPS haritaları vardır İnternet denilen.. | Open Subtitles | الهواتف الذكية تقرأ رسائل البريد الإلكتروني ، لديهم خرائط لتحديد المواقع ، أنها تصل إلى ساعة ذرية |
| (Gülüşmeler) Üstelik, hepimiz zihinsel haritaları anlayacak kapasiteye sahibiz ve siz hepiniz bu tarz zihinsel haritaları kendiniz yaratabilecek kapasiteye sahipsiniz. | TED | ماذا أيضاً، كلنا قادرين على فهم الخرائط المعرفية، و كلكم قادرين على إنشاء هذه الخرائط المعرفية بأنفسكم |
| Gezegenlerin çevrelerinde X işareti olan haritaları vardı! | Open Subtitles | والخرائط بها كواكب عليهم علامة اكس. |