Ve üretim hatlarından dünyadaki çocukların ağızlarına akıp gitmeye başladı. | TED | و بدأت خطوط الإنتاج بالعمل لتوصل اللقاح إلى أفواه الأطفال حول العالم |
Bu enerji manyetik alan hatlarından kutup bölgelerine iniyor ve inanılmaz güzellikteki kuzey ışıklarını ortaya çıkarıyor. | TED | هذه الطاقة تتم قيادتها بطول خطوط المجال المغناطيسي لأسفل حيث المناطق القطبية، حيث تتسبب في شفق قطبي رائع الجمال. |
Milyonlar yatırdılar ve bu uzaylı gelişmelerini kullanarak üretim hatlarından milyarlar kazanmayı umuyorlar. | Open Subtitles | لديهم إستثمارات بمئات الملايين وهم يتوقعون البلايين بالمقابل من خلال دمج التقنيات الفضائية في خطوط الإنتاج |
Telefon hatlarından sisteme girebilir miyiz? | Open Subtitles | جيد.هل نستطيع الدخول الى نظام الامن عن طريق خطوط الهاتف؟ |
Yediğimiz yemek artık, hem hayvanların hem de çalışanların suistimal edildiği muazzam üretim hatlarından geçerek geliyor. | Open Subtitles | سكولر: الآن طعامنا قادم من خطوط التجميع الهائلة حيث العمال والحيوانات تتعرض للاستغلال |
Elektrik hatlarından, mikrodalga fırınlardan veya herhangi bir manyetik alandan uzak dur çünkü bu sinyali öldürür. | Open Subtitles | ابقى بعيدا عن خطوط الكهرباء أو عن اليمكروويف أي شيء ذو مجال مغناطيسي لأن ذلك يقطع الإشارة |
Düşman hatlarından çıktıktan sonra bunu tartışırız. | Open Subtitles | يمكننا أن نناقش هذا أكثر عندما لا نكون بجانب خطوط العدو. |
İstihbarat'ın bağımsız hatlarından biri, endişelenmeyin. | Open Subtitles | لا تقلقي ، إنه أحد خطوط الإستخبارات المستقلة |
Elektrik hatlarından direkt olarak bu çantadaki RAM'lere indirerek. | Open Subtitles | نحملها مباشرة من خطوط الكهرباء إلى شرائح الذاكرة العشوائية الموجودة في هذه الحقيبة |
Moğol hatlarından güvenle geçtiğiniz için Allah'a şükürler olsun. | Open Subtitles | إنك قد وصلت بسلام من خلال خطوط المغول |
Tanıklara, emniyetli telefon hatlarından ulaşamadık, kimliklerinin tehlikede olduğuna inanmamız için çok geçerli nedenlerimiz var. | Open Subtitles | لـم نـكـن قادريـن على الوصول إليهم عبر خطوط الهاتف الثابت و لـيـس لدينـا سـبـب قـوي للإعـتـقـاد بـأن هـوياتـهم سـبق وإن كانـت مـشـبوهـه |
Kızgın ruhların ley hatlarından vahşi sihir ile birleşmesi... İyi değil. | Open Subtitles | إنّ اجتماع أرواح غاضِبة مع سحر طائشٍ مِن "خطوط لي" ليسَ جيّداً. |
Thomas ve ben de tam enerji hatlarından bahsediyorduk. | Open Subtitles | -أنا و (توماس) كنا نتحدث عن خطوط الكهرباء |
Kuşatma hatlarından değil. | Open Subtitles | انه ليس من خطوط الحصار |
Tamam, ley hatlarından gelen enerji bizi direkt ona götürmeli. | Open Subtitles | حسن، يفترض أن تأخذنا الطاقة المنبعثة من خطوط (لاي) إليه مباشرة. |
Biçimi ve bileşimine bakarsak eski gerilim hatlarından kesilmişler. | Open Subtitles | بُناءًا على الشكل والتكوين ، يبدو أنها تعود ـ إلى مُوصلات ( إيه سي إس آر) القديمة ـ خطوط الطاقة |