| İnanç, senden ötede olan bir şeye inanmaktır, hissetmediğin veya koklayamadığın veya dokunamadığın bir şeydir, ümit ve sevgi gibi bir şeydir. | Open Subtitles | الايمان , هو فقط الاعتقاد ان هناك شئ خلفك شئ لا يمكنك ان تشعري به , او تشميه , او تلمسيه مثل امل , او الحب |
| Erkekler bazen çalışırlar çalışırlar, çalışırlar ve isterler ki sen daha önce hiç hissetmediğin bir şey hisset ama sen bunun asla olmayacağını bilirsin. | Open Subtitles | ويعملون و يعملون ويريدون ان تشعري بشيء لم تشعري به من قبل وانت تعلمين انه يستحيل ان يحصل 1لك |
| Adet döneminde hissetmediğin her şey | Open Subtitles | كل شيء لا تشعري به أثناء الحيض |
| Çünkü, kendin gibi hissetmediğin bir yerde olmanın ne demek olduğunu iyi bilirim. | Open Subtitles | لماذا لم تخبر الشرطة ؟ لأنني أعرف ما تشعر به أن تكون في المكان الغير ملائم |
| Daha önce hiç hissetmediğin bir şeyin acısını çekiyorsun. Şüphe. | Open Subtitles | وكنت تعاني من شيء لم تشعر به من قبل قط، ألا وهو الشك |
| Tabuta bak, ve hissetmediğin şükranlarını sun. | Open Subtitles | واجه هذا النعش و اشكر الله على ما لا تحس به |
| Öyle hissetmediğin bir zaman. | Open Subtitles | وقت لم تشعر فيه بهذا ما الذي جعلك تغير ؟ |
| Senin uzun süredir hissetmediğin bir şey bu. | Open Subtitles | -شيءٌ لم تشعري به لمدّةٍ طويلة ... |
| Ama senin hissetmediğin birçok şey daha var. | Open Subtitles | ولكن هناك الكثير الذي لم تشعر به |
| "hissetmediğin bir şeyi zorla hissedemezsin. | Open Subtitles | ليس بوسعك أن تجعل نفسك تشعر" "بشئ لا تشعر به |
| hissetmediğin şeyse asıl sorunun. | Open Subtitles | و ما لا تشعر به هو الحقيقي |
| Senin hissetmediğin bir şey. | Open Subtitles | شيء انت لا تشعر به |
| Onları öldürürken hiçbir şey hissetmediğin? | Open Subtitles | بأنك لا تحس بشيء عندما تقتلهم؟ |
| Daha önce hissetmediğin bir şey hissedeceksin. | Open Subtitles | الان ستحس بشئ لم تحس به من قبل |
| Öyle hissetmediğin bir zaman da vardı. | Open Subtitles | ولكن كان هناك وقت لم تشعر فيه بهذا |