| Ve bana iyi bir yaşam verebilmek için her şeyi denedi. | Open Subtitles | و حاولت بكل ما تستطيع أن تعطيني حياة جيدة |
| Ama ben istiyorum. Ona iyi bir yaşam sağlamak istiyorum, o yüzden okula döneceğim. | Open Subtitles | لا يريد أن يربيها، ولكن أنا أريد أريد أن أرزقها حياة جيدة |
| Cehennem, kendi numaralarını oynayacak, ...kaçıp bağırmak istediğim zamanlar olacak, ...ama iyi bir yaşam sürmeye çalıştım ve bu bilgi aklımı başımda tutuyor, ...canavar ve kaçıkların odalarına rağmen. | Open Subtitles | جهنم ستحتال علينا و ستكون هنالك أوقات أرغب فيها بالهرب و الصراخ لكنني حاولت عيش حياة جيدة و هذه المعرفة أبقتني عاقلة على الرغم من الوحوش و الغرف المجنونة |
| Kate'e iyi bir yaşam verebilmek için ama sonra geri tepti. | Open Subtitles | لأستطيع أن أمنح كيت حياه أفضل ولكنها نكرت الجميل |
| Onlara elimizden geldiğince iyi bir yaşam sunmalıyız. | Open Subtitles | نحن من المفترض أن تعطي لهم حياة جيدة في حين نستطيع. |
| - İyi bir yaşam olduğunu biliyorum.. | Open Subtitles | -أعرف أنها حياة جيدة وصحية |
| Richard, ona iyi bir yaşam verebilecek gibi görünüyor. | Open Subtitles | ...هذا (ريتشارد), يبدو كــ أنه يستطيع إعطائها حياة جيدة... - أجل - |
| - Evet, ama iyi bir yaşam sürmüyor. | Open Subtitles | - أجل - لكن ليس حياة جيدة |
| - İyi bir yaşam mı? | Open Subtitles | حياة جيدة ؟ |
| Ben sadece ona daha iyi bir yaşam sunmak istiyorum. | Open Subtitles | -أنا فقط اُريد أن أمنحه حياه أفضل |