| Söylesene, o adamın gerçekten kötürüm olduğunu nereden biliyorlar? | Open Subtitles | أخبرني، كيف يعرفون إذا الرجل كان مشلول فعلا؟ |
| Yıkım yolundayım dostum. Kaza beni kötürüm bıraktı ama hayata döndüm. | Open Subtitles | كنت في طريقي للتدمر, يارجل الحادث جعلني مشلول ، لكن انا حي |
| Az önce "kötürüm olmak istiyor" dedin. | Open Subtitles | لقد قلت لتوك انكى تريدى ان تكونى معاقة ؟ |
| Sanki kötürüm olmuş gibiydim, o sinirli ve acılı ruhlarla aşağıda sıkışmıştım. | Open Subtitles | كما لو أنني أصبحت مشلولاً علقت تحت في الادنى مع الاشباح الاخرى المريرة الغاضبة |
| Ama ona göre maçı kaybedip... kötürüm bir kıza zafer duygusu tattırmak... yapılacak en doğru şeydi. | Open Subtitles | لكن في رأيه خسارة هذه اللعبة عنِت شعور النصر لبنت على كرسى معاقين كان أكثر من الشىء الصحيح ليفعله |
| Beni kurtarmak istediğin için değil, kötürüm bir evlada sahip olmamak içindi. | Open Subtitles | لقد كنت ضد نصيحة الأطباء لا لأنك تريد إنقاذي بل لأنك لا تتحمل وجود ابن كسيح لك |
| Eminim ki sen o kötürüm, yaşlı adamdan daha fazla değerlisin. | Open Subtitles | لكنني واثق بأنك تساوين الكثير لجماعتك أكثر من معاق أعمى |
| En iyi doktorlar bile operasyondan sonra kötürüm kalabileceğini söylüyorlar. | Open Subtitles | قال الطبيب بأنها قد تصبح مشلولة بعد العملية |
| Yürüyemiyorum. kötürüm oldum, çarpıldım. Bana bir bebek gibi bakılması gerekiyor. | Open Subtitles | لا استطيع السير, مشلول وملتوى يجب مرافقتى كالأطفال |
| kötürüm o. | Open Subtitles | لا يمكنه التحرك يا صاح, فهو فعلياً مشلول |
| Yanlışlıkla komşumuzun motosikletinin fren telini kestim, adam kötürüm kaldı. - Kevin! | Open Subtitles | قطعت عن طريق الخطأ سلك فرامل دراجة جارنا والآن هو مشلول لبقيّة حياته |
| Cep telefonunda numara çevirmekle meşgul bir ahmak yüzünden kızının karşıdan karşıya geçerken kötürüm kaldığını görmek nasıl bir şeydir bilir misin? | Open Subtitles | هل لديكِ أية فكرة كيف يبدو الوضع عندما ترين ابنتك معاقة بسبب أحمقٍ ألهاهُ هاتفه النقال عن رؤيتها تعبر الشارع |
| Sağlam birini kötürüm kalmaya iten şey ne? | Open Subtitles | ما الذى يجعل الناس تريد ان تكون معاقة |
| Oğlum temelli kötürüm kaldı. | Open Subtitles | إبني أصبح مشلولاً من تلك الحادثه |
| Oğlum kötürüm oldu sen de gülüyor musun? | Open Subtitles | إبني أصبح مشلولاً و أنت تبتسم؟ |
| Peki, sence sağlam biri neden kötürüm olmak istesin ki? | Open Subtitles | اذا لماذا تعتقدى ان هناك اشخاصا يريدون ان يكونوا معاقين ؟ |
| Beni görmek için o kötürüm kıçını ta buraya kadar getirmen çok hoş. | Open Subtitles | من اللطيف أنك جئت إلى هنا لرؤيتي رغم أنك كسيح |
| Gelecekte geçiyor, kötürüm bir asker başka bir gezegene gidiyor ve oranın ormanda yaşayan mavi yerlilerinden biri oluyor. | Open Subtitles | إنها تدور عن جنديّ معاق يسافرفيالمستقبلإلى كوكبآخر.. ويصبح واحداً من السكان الأصليينالذينلونهمأزرق.. -ويعيش في الغابة |
| O zavallı kız, kapı 8 kere, her defasında açılıp da birileri götürülürken korkudan mı kötürüm olmuştur? | Open Subtitles | تلك المسكينة، مشلولة من الخوف، بينما كان يفتح ذاك الباب ثمان مرّات وجرّ واحدة أخرى للخارج؟ |
| AB: Alp disiplini kayak yaparken attığım korkunç bir takla sonucu kötürüm olduğumda 24 yaşında ve formumun zirvesindeydim. | TED | أماندا بوكستل : عندما كنت في 24 من عمري وانا على قمة الهرم الرياضي في لعبتي اجتاحني انهيار ثلجي اصبت جراءه بالشلل |
| Bir düğmeye basarım ve hop... elveda dizler. kötürüm. | Open Subtitles | ،أنا من يضغط على الزر مع السلامة، أيها المشلول |
| Demek amigo bir kız tarafından kötürüm kaldın. | Open Subtitles | واصبحت معاقا بواسطة كبير المشجعين |
| Doktorlar, kötürüm kalabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | أخونا جايسون أصيب في مباراة لكرة القدم الاطباء يقولون انه من يمكن أن يكون مشلولا |
| Sen şehirdeki kötürüm çocuklara yoga öğretiyorsun. | Open Subtitles | انت تعلم الأطفال المشللولين اليوجا هنا فى المدينة. |
| Seni kötürüm piç! | Open Subtitles | أيها الكسيح اللعين! |