| Eğitime olan bu bağlılığı hiç değişmemiş ve hiç bir zaman umudunu kaybetmemiş. | TED | كان التزامه بتحصيل التعليم لا يتزعزع، ولم يفقد الأمل مطلقًا. |
| Yaşlı çocuk üslubunu kaybetmemiş, değil mi? | Open Subtitles | حسنا الولد الكبير لم يفقد لمسته الخاصة, أليس كذلك؟ |
| Hatırlayacak olsaydı hafızasını en başta kaybetmemiş olurdu. | Open Subtitles | أن كان سيتذكرك فلم يفقد ذاكرته من الأساس |
| Neden sonuç ilişkisi olabilir ve öyleyse birisi hiç zaman kaybetmemiş demek. | Open Subtitles | قد يكون هذا سبب ثم رد فعل ,واذا كان الامر هكذا , فهناك شخص لم يضيع الوقت |
| Fena da değildi hani. Adam hiç vakit kaybetmemiş. | Open Subtitles | ليست سيئة المظهر مع ذلك الرجل لا يضيّع الكثير من الوقت |
| Altın çocuğunuz Bren'i kaybetmemiş olsaydınız bu durumla daha kolay baş ederdiniz. | Open Subtitles | كان يمكنكم أن تتعاملوا مع ذلك على أن تخسروا (برين)، الولد الذهبي |
| Ama dünyada onun yüzünden sevdiğini kaybetmemiş bir insan bile kalmadı. | Open Subtitles | ولكن ليس هناك شخص بالعالم لم يفقد شخص يحبه بسببه. |
| Vegasta oynarken Vijay da sesini kaybetmemiş miydi. | Open Subtitles | ألم يفقد فيجاي صوته حين كنا نلعب في فيجاس |
| O bizi kaybetmemiş. Sakin ol, dostum. | Open Subtitles | إنه لم يفقد أثرنا. إهدأ,يا صديقى. |
| Matchett dava yüzünden sadece çiftliğini kaybetmemiş. | Open Subtitles | إن " ماتشيت " لم يفقد مزرعته بسبب هذا فقط |
| En azından mizah anlayışını kaybetmemiş. | Open Subtitles | على الاقل لم يفقد روح الدعابه |
| Yeteneğini kaybetmemiş değil mi? | Open Subtitles | لم يفقد لمسته .. أليس كذلك؟ |
| İktidardakilerin yanına girmekte vakit kaybetmemiş. | Open Subtitles | لم يضيع الوقت ليتقرب ممن هم فى السلطة. |
| Pek vakit kaybetmemiş ha? | Open Subtitles | انه لا يضيع وقت كثير |
| Hiç vakit kaybetmemiş. | Open Subtitles | -إنه لا يضيع أي وقت . |
| Fena da değildi hani. Adam hiç vakit kaybetmemiş. | Open Subtitles | ليست سيئة المظهر مع ذلك الرجل لا يضيّع الكثير من الوقت |
| Nerus bu kez zaman kaybetmemiş. | Open Subtitles | لم يضيّع (نيروس) وقته |
| Altın çocuğunuz Bren'i kaybetmemiş olsaydınız bu durumla daha kolay baş ederdiniz. | Open Subtitles | كان يمكنكم أن تتعاملوا مع ذلك على أن تخسروا (برين)... الولد الذهبي |
| Peder Peter'ın cetvelle parmak eklemlerime sertçe vurduğu zamanın ifade ettiği siniri hiç kaybetmemiş olmama şaşırdım. | Open Subtitles | أنا مندهش لم يخسر أي النهايات العصبية مقدار الوقت الأب بيتر مضروب لي عبر المفاصل مع حاكم. |
| Sizi, oğlunuzun öldüğü gerçeği ile yüzleşmekten koruyan onu kaybetmemiş olduğunuz, özenle hazırlanmış, devam eden bir rüya. | Open Subtitles | حلمٌ مُفصّلٌ ومُستمر حيثُ لم تفقد فيه ابنك مُريحًا إيّاك من الإلزام بالتعامل مع تلك الوفاة |
| - Çok vakit kaybetmemiş. - Temiz. | Open Subtitles | لم تهدر أيّ وقت. |
| görevdeydi. Hiçbir seçimi kaybetmemiş ve Demokrat ön seçimlerinde onun karşısına aday dahi çıkmamıştı. | TED | لم تخسر أي سباق أبدا، ولم يقم أي أحد حتى بالترشح ضدها في انتخابات الحزب الديمقراطي. |