| Hızımızı korursak ve Kazan patlamazsa ve direk yıkılmazsa ve çağlayandan sağ salim çıkabilirsek. | Open Subtitles | لو نتمكن من الحفاظ على البخار ولا يعطل المرجل ومن ثم يحتاج الى اصلاح. ونحاول عدم الاصطدام بهذه الصخور والتسلق فوقها. |
| David Kazan'ın nükleer bombası aldığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن ديفيد كازان اشترى قنبلة نووية. |
| Bana demiştin ki; "onları nezaketinle Kazan." | Open Subtitles | لقد قلتي ان اربح قلوبهم بالمعاملة الحسنة |
| Tekrar Kazan ve herşey daha da ciddileşsin. | Open Subtitles | إربح مرة ثانية وبعد ذلك ستأخذ الأمور طابعاً جدياً هنا |
| Tüm Amerika'da ve dünya çapında kendi yarattığımız "ne pahasına olursa olsun Kazan" krizini yaşıyoruz. | TED | في كل أنحاء أمريكا وفي كل أنحاء العالم، لدينا مشكلة في ثقافة الفوز بغض النظر عن عاقبته التي ابتدعناها. |
| Beş yarış Kazan özgürlüğünü elde et. | Open Subtitles | لفرصة الفوز بالجائزة النهائية فز بخمسة سباقات, تحصل على حريتك |
| Peder, Rocky'le Kazan dairesinde mi takılırmış? | Open Subtitles | الأب كان يعلق مع روكى في غرفة الغلاية القديمة؟ |
| Bir ve iki numaralı ambarlar... posta ofisi ile altı ve beş nolu Kazan daireleri... su altında. | Open Subtitles | المياه تغمر المقدمة الغرفة واحد و اثنان غرفة البريد و غرفة المرجل ستة و خمسة |
| Ben, Kazan dairesine inen kuzey koridordan gideceğim... sizler de öbür taraftan gelin. | Open Subtitles | أنا متوجه إلى الممر الشمالي المؤدي إلى غرفة المرجل لذلك يا رفاق اذهبوا في الاتجاه الآخر. |
| İsterseniz size Kazan dairesini gösterebilirim. | Open Subtitles | ان كانت لديك الرغبة فيمكن أن أريكِ المرجل |
| Kazan, teröristlerden uyuşturucu ve silah satın alıyor. | Open Subtitles | كازان يشتري المخدرات من الإرهابيين و يمدهم بالأسلحة |
| Yani Albay, Abu Nazir, Kazan, Jimmy ve Huzefa gibilerini kullandı. | Open Subtitles | استغل العقيد اشخاص مثل أبو, كازان, وجيمي و حذيفة. |
| Semelovsky, Kazan'daki benzin istasyonundaydı. | Open Subtitles | كان سيليموفسكى فى محطة الوقود فى كازان |
| Şampiyonluğu Kazan sana iki sekreter tutarız koç. | Open Subtitles | لذلك ليس علي أن أقلق اربح بطولة الولاية أيها المدرب وسنحضر لك سكرتيرتان |
| - Kaplumbağayı boş ver, yarışı Kazan! - İşin bitti, Kaplumbağa! | Open Subtitles | اترك الخنفساء و اربح السباق انك تتحطم يا خنفساء |
| Tekrar Kazan ve herşey daha da ciddileşsin. | Open Subtitles | إربح مرة ثانية وبعد ذلك ستأخذ الأمور طابعاً جدياً هنا |
| Geç ya da kal, Kazan ya da kaybet. | Open Subtitles | إما النجاح أو الرسوب إما الفوز أو الخسارة |
| Bir mücadeleye girdiğin zaman, Kazan! --- Çünkü kazandığında zaferin canlılığı seni Tanrı'nın ölümsüzlük yemeğine daha çok yaklaştıracak | TED | !عندما تشارك في سباق، فز لأنك عندما تفز، فأن تهليلات النصر هي أقرب ما ستذوق من طعام الآلهة |
| Bu Kazan. İçinde kuvvetli istim var. Çaktın mı? | Open Subtitles | هذه هي الغلاية بداخلها يكون البخار الحي.هل تفهم؟ |
| Bu gece, ne olursa olsun, Kazan ya da kaybet, seni görmek istiyorum. | Open Subtitles | ألليلة مهما حدث فوز أوخسارة أريد أن أراك |
| Dualarımız seninle, git ve büyük ödülü Kazan evlat. | Open Subtitles | اذهب يا بنيّ ، اذهب ببركتي واربح للنهاية |
| Babam ailenin geri kalanını topluyor ve aşağıya indiriyor bodruma, Kazan dairesine. | Open Subtitles | والدي و بقية العائلة هربو إلى الدور الأسفل لغرفة الغلي, إلى القبو |
| Buraya gelip çıngar çıkaran Koreliler sınır dışı edilir. Yani sessizce paranı Kazan ve git. | Open Subtitles | الناس المغتربين الذين يثيرون المشاكل يتم ترحيلهم و لذلك قم بالعمل بهدوء و إكسب بعض المال |
| Arenada kalabalığın gönlünü Kazan ikisiyle de onurlandırılırsın. | Open Subtitles | اكسب قلوب الحشد في الحلبة وستكون مباركا بالاتنتين |
| Kazan patlıyor, oteli yok ediyor ve baba ölüyor. | Open Subtitles | حسناً ,السخان ينفجر ويدمر الفندق والاب يموت. |
| Para, madalya, neyse ne! aptal oyununa geri dön ve bir tane daha Kazan. | Open Subtitles | لا يهم إذا كانت عملة أو ميدالية عد إلى لعبتك الغبية وفز بواحدة آخرى |
| Zamaninda mezar Kazan çocuktan hiç farkin yok. | Open Subtitles | أنت لا يمكنك سوى أن تكون ذلك الفتى الذي يحفر القبور |