| Bu kolonide özgürlük her zaman bir anarşi lekesi taşıdı. | Open Subtitles | الحرية في هذه المستعمرة في أغلب الأحيان تعاني من الفوضى |
| 1950'lerde bu kolonide iki milyon birey vardı. | TED | في خمسينيات القرن العشرين، كان هناك حوالي 2 مليون فقمة في تلك المستعمرة. |
| Bir kolonide yalnızca kraliçe üretim yapabilir. | Open Subtitles | في المستعمرة, الملكة فقط هي من تستطيع الإنتاج |
| Çok geniş bir çayıra yayılan bir kolonide yaşıyor. | Open Subtitles | فهي تعيش في مستعمرة تمتد عبر مساحة شاسعة في البراري |
| Bir kolonide on binlercesi olduğundan tek bir larva önemsiz bir kayıptır. | Open Subtitles | في مستعمرة تعدادها عشرات الآلاف اليرقانة الواحدة خسارة لا تُذكَر |
| Cinayetle ilgili kolonide dolanan söylentilerden duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت تفاصيل عن الجريمة تدور بين الناس في المستعمرة |
| Mesela şu anda kolonide saati tek bilen kişi benim. | Open Subtitles | أعني، أنا حاليًا الشخص الوحيد في المستعمرة الذي يدرك ما الوقت الآن |
| Sadece bu kolonide bile 100 bin kuş var ve kuzey kutup bölgesindeki sahil şeridinde daha pek çok koloni var. | Open Subtitles | تأوي هذه المستعمرة بمفردها مئة ألف طير وهناك العديد منها على طول ساحل القطب الشمالي |
| Ama bu muazzam kolonide yavrusu olan daha binlerce çift var. | Open Subtitles | لكن هناك آلاف الأزواج مع صغارهم في هذه المستعمرة الضخمة |
| Bak, bu kolonide 400'ü aşkın kişi vardı eskiden. | Open Subtitles | نظرة. بدأت هذه المستعمرة مع أكثر من 400 شخص. |
| Çevredeki bir şey, tedavi kolonide gibi görünüyor. | Open Subtitles | شيء ما في البيئة المحيطة، يبدو أن العلاج يكمن بداخل المستعمرة. |
| Aslında orada bir anlığına kolonide kalmayı tercih edebileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | في الواقع، لوهلة ما هناك، ظننت أن ستختار البقاء في المستعمرة. |
| kolonide huzur ve refahın devam etmesiyle ilgilenen birisi olarak buradayım. | Open Subtitles | إنّي هنا كـ شخص مهتم في سلام واصل و الهدوء في المستعمرة. |
| Hıncahınç dolu kolonide, kalkış için daha çok boş yerin olduğu uç kısma doğru yola koyulmaları gerek. | Open Subtitles | يحتاجون لشقّ طريقهم إلى حافة المستعمرة المكتظة حيث هناك مجال أكبر للإقلاعِ. |
| Saldırı kolonide yaşayan herkesi öldürdü ama tesise zarar vermedi. | Open Subtitles | الهجوم قتل جميع من في المستعمرة ولكن ترك المنشأة غير التالفة |
| Her kolonide sadece bir kaç kişi koordinatları biliyor. | Open Subtitles | فقط عدد قليل من الناس من كل مستعمرة يعرف تلك الإحداثيات |
| NEXUS 6 Kopyaları, güç ve çeviklik bakımından, onları yaratan genetik mühendislerinden üstün ve en az onlar kadar zekiydiler. Kopyalar, dünya-dışında, diğer gezegenlerin tehlikelerle dolu keşif ve kolonileştirilme sürecinde köle olarak kullanılıyorlardı. Bir NEXUS 6 savaş timinin bir kolonide çıkardığı isyandan sonra... | Open Subtitles | ريبيليكانتس عملوا كعبيد فى الإستكشافات الخطرة وإستعمار الكواكب الأخرى ، بعد تمرد رابطة فريق 6 مقاتل الدموى فى مستعمرة العالم أصبح ريبيليكان غير شرعيين على الأرض تحت عقوبة الموت |
| O kolonide Traugott mühimmat fabrikası var. | Open Subtitles | منازل مستعمرة تاروغوت مصنع ذخائر |
| En basit anlamıyla bir karınca küçük bir kolonide olsun... ...ve isterse büyük bir kolonide olsun aynı kuralı kullanır... ...benim başka bir taşıyıcıyla her üç saniyede bir karşılaşmayı ıstediğim gibi. | TED | أبسط فكرة هي عندما تكون النملة في مستعمرة صغيرة -- وأن تكون النملة في مستعمرة كبيرة تستخدم نفس القاعدة، مثلاً "أتوقع أن ألتقي بالنمل الباحث عن الطعام كل ثلاث ثوان". |
| Cylonları, insanlar yaptı... 12 kolonide hayatı kolaylaştırmaları için yapıldılar. | Open Subtitles | صنع (السيلونز) بواسطة الانسان صنعوا لجعل الحياة اسهل علي الاثني عشر مستعمرة |