| Fakat sonra volkanlar bütün Sibirya'yı eritti, neredeyse her şey öldü ve bu üç numaralı kitlesel yok oluştu. | TED | ولكن بعد ذلك، انفجرت البراكين في جميع أنحاء سيبيريا، مات كل شيء تقريباً وكان هذا الانقراض الجماعي الثالث. |
| Ama sonra Meksika'ya bir asteroit çarptı ve dünyanın öbür ucunda Hindistan'daki volkanları tetikledi ve tekrardan neredeyse her şey öldü. | TED | لكن حدث وضرب نيزك المكسيك، وفجر ذلك براكين في الجزء الآخر من العالم في الهند، ومات كل شيء تقريباً. |
| Virüs biliminde neredeyse her şey mümkündür. | Open Subtitles | في علم الفيروسات، كل شيء تقريباً ممكن |
| Silah kullanmak dışında neredeyse her şey serbest. | Open Subtitles | كل شيء مسموح في هذه اللعبة باستثناء حمل الأسلحة |
| Konuyu değiştirmek gibi olmasın ama o kadar çabalıyordu ki neredeyse her şey raydan çıkacaktı. | Open Subtitles | لا تغيروا الموضوع لكن في بعض الأحيان كاد أن يتسبب إصراره في إفساد المشروع |
| Bu hayattan daha büyük bir adamın vedasıdır, öyle bir adam ki, onun için her şey, yani, neredeyse her şey, imkan dahilindedir, ümidi canlı tutan bir adamın vedasıdır. | TED | هذا وداع رجل كان اكبر من الحياة وداع رجل كان كل شيء تقريبا كل شيء بالنسبة له جائز وداع رجل ابقى الأمل حيا |
| neredeyse her şey... | Open Subtitles | كل شيء تقريباً ... أجل. إثنان .. |
| neredeyse her şey. | Open Subtitles | حسناً , كل شيء تقريباً |
| - neredeyse her şey. | Open Subtitles | كل شيء تقريباً |
| Silah kullanmak dışında neredeyse her şey sebest. | Open Subtitles | كل شيء مسموح في هذه اللعبة باستثناء حمل الأسلحة |
| Konuyu değiştirmek gibi olmasın ama o kadar çabalıyordu ki neredeyse her şey raydan çıkacaktı. | Open Subtitles | لا تغيروا الموضوع لكن في بعض الأحيان كاد أن يتسبب إصراره في إفساد المشروع |
| Olanlardan bazılarını hatırlayamıyorum, ama neredeyse her şey geri geldi. | Open Subtitles | بعض مما حدث لايمكني أن أتذكره لكن تقريبا كل شيء أخر أتذكره |
| Nişancılık, fiziksel eğitim, engelli parkur, Hogan's Alley, kitaplarla ilgili olmayan neredeyse her şey. | Open Subtitles | مهارة الرمي طريق العقبات , ممر هوجان تقريبا كل شيء في البرنامج |
| Bu ülkede yaptığımız ve çok gecikmeden başlayamayacağımız neredeyse her şey için ölçek küçültüp, tekrar ölçeklendirip yeni boyut belirlemek zorunda kalacağız. | TED | ونحن في طريقنا لدينا لخفض الحجم، وإعادة التحجيم ، وإعادة التحجيم تقريبا كل شيء نفعله في هذا البلد، ونحن لا يمكن أن تبدأ قريبا بما فيه الكفاية للقيام بذلك. |