ويكيبيديا

    "olmadığını biliyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يعلم أنه ليس
        
    • يعلم انه لا يوجد
        
    • يعلمون بأن
        
    • يعرف أنه ليس
        
    • يعلم أنه لا يوجد
        
    • كان يعلم أنه
        
    • علموا أننا
        
    • أنها ليست
        
    Onu bitirmek için gücü olmadığını biliyordu. Open Subtitles إنه كان يعلم أنه ليس لديه القوه لإنهائها
    Bu genç Central Park beşlisinin DNA eşleşmelerinin olmadığını biliyordu. Open Subtitles كان يعلم انه لا يوجد تطابق لعينات الحمض النووي المأخوذة من خماسي المنتزه المركزي
    Luciano ve Lansky, Masseria için çalışmanın sonu olmadığını biliyordu. Open Subtitles كان ( لوتشيانو ) و ( لانسكي ) يعلمون بأن العمل لدى ( مازاريا ) نهايته الموت
    - Sevgilin de güvenli olmadığını biliyordu! - Baban da biliyordu. Open Subtitles . حبيبك يعرف أنه ليس آمن . والدك كان يعرف أيضا
    - Hayır, öncekinde haklıydın. Yeterli zamanın olmadığını biliyordu. Open Subtitles لا , كنتى على حق من قبل إنه يعلم أنه لا يوجد وقت كافى
    Zeki insanlar evrende düşünen, hisseden varlıkların sadece biz olmadığını biliyordu. Open Subtitles الأذكياء علموا أننا لسنا الكائنات المفكرة ذات الإحساس الوحيدة في الكون
    Leah da doğduğunda erkek olarak kayıtlara geçmişti ve çocukluğundan beri bir erkek olmadığını biliyordu, o bir kadındı. TED لعلمكم، تم تصنيف لياه ذكر في ميلاده وكانت تعلم منذ كانت طفلة شابة أنها ليست ذكر، وأنها كانت أنثى.
    Carry kaybedecek bir şeyimin olmadığını biliyordu ve kirli işlere elini sürmeyi hiç sevmedi. Open Subtitles كارى كان يعلم أنه ليس لدى ما أخسره لذا فقد أرسلنى هذه المره لأؤدى العمل القذر
    Thorn kaza olmadığını biliyordu. Open Subtitles و ثورن يعلم أنه ليس حادثا
    Petrol tankerinde füze taşınması ihtimalinin olmadığını biliyordu fakat bu Khrushchev için, ne kadar ciddi olduğunu gösteren bir işaretti. Open Subtitles كان يعلم انه لا يوجد إمكانية ،لتحميل صواريخ على ناقلة نفط ولكن ذلك الفعل كان بمثابة إشارة إلى خروشوف بأن الأمر بالنسبه له جدي للغاية
    Luciano ve Lansky, Masseria için çalışmanın sonu olmadığını biliyordu. Open Subtitles كان ( لوتشيانو ) و ( لانسكي ) يعلمون بأن العمل لدى ( مازاريا ) نهايته الموت
    Çocuğun kendi avukatı bile hiçbir şansı olmadığını biliyordu. Open Subtitles للذين يصيحون عالياً، محامي الولد الخاص كان يعرف أنه ليس لديه أية فرصة.
    Maxim, babanın kendisi olmadığını biliyordu. Open Subtitles لقد أخبرت "ماكس" بذلك ماكسيم" كان يعرف أنه ليس الأب"
    Max'e söylemişti. Maxim, babanın kendisi olmadığını biliyordu. Open Subtitles لقد أخبرت "ماكس" بذلك ماكسيم" كان يعرف أنه ليس الأب"
    Senin gibi hırsızlar için son bir iş diye bir şey olmadığını biliyordu. Open Subtitles ربما كان يعلم أنه لا يوجد هناك "مهمةٌ أخيرة" عند اللصوص أمثالك.
    Zeki insanlar evrende düşünen, hisseden varlıkların sadece biz olmadığını biliyordu. Open Subtitles الأذكياء علموا أننا لسنا الكائنات المفكرة ذات الإحساس الوحيدة في الكون
    Bir erkek olmadığını biliyordu. TED عرفت دومًا أنها ليست صبي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد