ويكيبيديا

    "onu görmeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لرؤيته
        
    • لرؤيتها
        
    • لأراه
        
    • لأراها
        
    • لزيارته
        
    • برؤيته
        
    • لمقابلتها
        
    • لمقابلته
        
    • للقائه
        
    • لنراه
        
    • لتراه
        
    • لتراها
        
    • لرُؤيتها
        
    • ليراه
        
    • زيارتها
        
    Yedi aydır, her perşembe Onu görmeye gidiyorum. Open Subtitles لقد كنت أذهب لرؤيته كل يوم خميس لمدة سبعة أشهر.
    Yedi aydır, her perşembe Onu görmeye gidiyorum. Open Subtitles لقد كنت أذهب لرؤيته كل يوم خميس لمدة سبعة أشهر
    Kazadan sonraki gece, Onu görmeye gittim. Kapının önünde duruyordum. Open Subtitles ليله الحادث ذهبت لرؤيتها كنت فقط أقف على الباب أنتظر
    Senden hemen sonraydı, Onu görmeye gidişim. Senin doğduğun eve. Open Subtitles كان ذهابى لرؤيتها من بعدك مباشرة للبيت الذى ولدت فيه
    Tek bildiğim Onu görmeye gittim ama kavgaya karıştığı için girmeme izin vermediler. Open Subtitles كل ما أعرفه أنني ذهبت لأراه وأخبروني أنه خاض عراك بداخل السجن ولم يجعلونني أراه
    Ama beni göl evinden aradı ve ben de Onu görmeye gittim. Open Subtitles ولكنها بعد ذلك، اتصلت بي من منزل البحيرة وقدت السيارة إليها لأراها
    Son haftalarda bu yüzden Onu görmeye gelmedin. Gözünden düşersin sandın. Open Subtitles لهذا لم تأتي لزيارته بالأسابيع الأخيرة، ظننت أنه سيُقلل من قدرك
    Üç gün önce, Lydia Onu görmeye geldiğinden bu yana hep yaptığı gibi. Open Subtitles كما كان يفعل منذ أن جاءت لرؤيته منذ ثلاثة أيّام.
    Bundan eminim. Onu görmeye gittiğini fark etmemişim. Open Subtitles بالتأكيد، أنا لم أدرك أنك كنت هناك لرؤيته
    Ama Onu görmeye... evine gittim... köpeğim ve bir arkadaşımla. Open Subtitles لكنني ذهبت لرؤيته في نزله مع كلبتي وصديقتي
    Onu görmeye geleceğini söyle. Söyle haydi! Open Subtitles اقولي لها انك ستذهبين لرؤيته قولي لها الآن
    O sabah Maggie'nin Onu görmeye gittiğini biliyoruz değil mi? Open Subtitles نَعْرفُ بأنّ ماجي ذَهبتْ لرؤيته ذلك الصباحِ، حقّ؟
    Bu yüzden, Onu görmeye gidiyoruz. ve sen ona ihtiyacın olan herşeyi söyleyeceksin. Open Subtitles لذلك نحن ذاهبون لرؤيته وأنت ستخبره بكل شيء تريده
    Sık, sık Onu görmeye gelen biri vardı. Bir Japon lokantasına balık satıyordu. Open Subtitles كان هنالك زبون يأتي لرؤيتها دائما, و يعمل كمزود للسمك في مطعم ياباني
    Yani, adamın evden çıktığını duyduğumda, Onu görmeye karar verdim. Open Subtitles لذا. عندما سمعت الرجل يغادر شقتها قررت أن أذهب لرؤيتها
    Yemek molamda Onu görmeye gittim ve doktorum bana, göğüs kanseri olduğum için çok üzgün olduğunu söyledi. TED لذلك ذهبت لرؤيتها في استراحة الغداء، وقالت لي الطبيبة أنها تشعر بالأسف لإبلاغي بأنني مصابة بسرطان الثدي.
    Bence bir gün bir müzede sergilenecek dünyanın her yerinden insanlar Onu görmeye gelecek. Open Subtitles سوف تعلق فى متحف يوم ما و سيأتى الناس من جميع أرجاء العالم لرؤيتها
    Birkaç yıl önce Onu görmeye gittim ve ona şehirden ayrılmalarını söyledim. Open Subtitles ذهبت لأراه قبل أسبوعين أخبرته أن يخرج من المدينة.
    Elime fırsat geçer geçmez Onu görmeye gideceğim. Open Subtitles وسوف آتي لأراها في أقرب وقت ممكن أنا آسف
    Ayrıca Onu görmeye gittiğini ve gözünü korkuttuğunu söyledi. Open Subtitles أيضاَ ذكر أنك جئت لزيارته ووضعت بعض الأجرة في حسابه
    Onu görmeye uğraşıyorum ama beni kabul etmiyor. Open Subtitles وأحاول القيام برؤيته , لكنّه يرفض بأستمرار.
    Hayır,sadece sen Onu görmeye hazır oluncaya kadar senden uzak duracağını söyledi Open Subtitles لا . و لكنها قالت انها ستبقى بعيدا حتى تكونى مستعدة لمقابلتها
    Bu sabah Onu görmeye gittim ve yasal boşanmanın çabucak olacağını garanti etti. Open Subtitles .... ذهبت لمقابلته هذا الصباح وأكد لى أننى سأحصل على الإنفصال القانونى قريباً
    Bir gece fırından kaçtım ve barikatların oraya Onu görmeye gittim... Open Subtitles في إحدى الليالي، هربت من المخبز وذهبت للقائه عند الحاجز
    Birisi hala hayatta, Onu görmeye gidiyoruz. Open Subtitles أحدهم ما زال حياً نحن في طريقنا لنراه الآن
    Eski erkek arkadaşına çalışıyor, gece yarısı Onu görmeye gidiyor. Open Subtitles إنها تعمل لدى حبيبها القديم و تخرج ليلاً لتراه
    Onu görmeye ormana gitmek veye bu oyunu oynamak aynıdır. Open Subtitles تدخل الى الغابة لتراها أو تلعب هذه اللعبة هو ذاتها.
    Yaşlı, yatalak, kimse Onu görmeye gelmezdi. Open Subtitles كانت طريحة الفراش لمدة طويلة، ولم يأتها أحد لرُؤيتها.
    Onu görmeye kimse gelmedi. Open Subtitles لم يسأل عنه أيّ شخص لم يأتى أحد ليراه مطلقاً
    Neden biraz zaman ayırıp Onu görmeye gitmiyorsun? Open Subtitles الذي لا نأخذ البعض الوقت ونذهب إلى زيارتها?

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد