| Eğer isterlerse Protestanlar da hiçbir mani olmaksızın kendi tapınaklarını kurabilir. | Open Subtitles | البروتستانت سيبنون كنيسة إذا رغبوا في ذلك. |
| Protestanlar adına sizinle bazı şeyleri tartışmak için geldim. | Open Subtitles | وكوننا اعضاء بجمعية الشباب البروتستانت التقيتكم جميعا لمناقشة التصرف تجاه ذلك |
| Devlet, aynasızlar, Katolikler, Protestanlar, İngilizler. | Open Subtitles | الحكومة,الضباط البريطانيين,الكاثوليك, البروتستانت,البريطانيين. |
| Kurabiye yapacağım. Protestanlar yulaf ezmesine bayılır. | Open Subtitles | أنا سأعمل الكعك يَحبُّ البروتستانتيون الشوفان المجروشَ. |
| Marry o gelecekte ki kral ve Protestanlar karanlığa koşturuyorlar. | Open Subtitles | تزوجي من ملكها القادم ولسوف يهرع البروتستان للتواري |
| Babanın hapse attığı Protestanlar. Tahıla karşılık onların özgürlüğünü istiyor. | Open Subtitles | السجناء البروتستانتية الذين سجنهم والدك، يعرض القمح مقابل حريتهم |
| Ancak başarıya ulaşsalardı, bu Protestanlar ve kâfirler yerinize kardeşinizi tahta geçireceklerdi. | Open Subtitles | لكن ماذا إذا نجح هؤلاء البروتستانتيين والزنادقة بوضع أختك على العرش |
| Terbiyeli Katolik kız Protestanlar için ırgat gibi çalışıyor. | Open Subtitles | فتاة كاثوليكية لائقة تكدحين من أجل البروتستانت |
| Protestanlar, katiller yerine onları araştırdığımızı sandılar. | Open Subtitles | البروتستانت يعتقدون أنك تحقق مع الضحية، بدلا عن الرجال الذين قتلوه |
| Bu evlilik Protestanlar için hiçbir zaman gerçek bir güç olmaz ama, onlar için yaralarını iyileştiren bir merhem olacaktır. | Open Subtitles | الزواج لن يضفي أي سلطه حقيقية على البروتستانت ولكن سيكون كالمرهم لهم |
| 17.yüzyıIın ilk yarısında, Katolikler ve Protestanlar arasındaki savaş Avrupa çapında alevlenmişti. | Open Subtitles | في منتصف القرن السابع عشر إنتشرت حرب بين "الكاثوليك" و"البروتستانت" بكامل أوروبا |
| - Protestanlar hakiki inancin düsmanlaridir. | Open Subtitles | البروتستانت هم أعداء الإيمان الحقيقي. |
| Protestanlar ve Katolikler bir arada. | Open Subtitles | البروتستانت والكاثوليك سويا |
| Protestanlar Francis için geldiler. Onu öldüreceklerdi. | Open Subtitles | جاء البروتستانت بحثاً عن (فرانسيس) وكانوا سوف يقومون بقتله |
| - Protestanlar, Harry. | Open Subtitles | ـ البروتستانت يا (هاري) |
| Sayın düküm, Protestanlar ülke dışından dönüyorlar. Evet! | Open Subtitles | إن البروتستانتيون يعودون من الخارج |
| Yahudiler, Hristiyanlar, Protestanlar ve Katolikler... | Open Subtitles | "البروتستانتيون والكاثوليكيون إمساك أيادي بعضهم البعض" |
| Protestanlar ara bozucu. | Open Subtitles | البروتستانتيون* على خلاف بينهم. |
| Kocanız ve radikal Protestanlar arasındaki ekonomik bağ. | Open Subtitles | صلات الحساب بين زوجك والمتطرفين البروتستان |
| Fransız Protestanlar. | Open Subtitles | البروتستان الفرنسيون |
| Annem İskoçyadaki Protestanlar tarafından çok büyük baskı altında. | Open Subtitles | والدتى تتعرض لضغوط هائله. من حركة البروتستانتية في "أسكوتلندا". |
| Söylenenlere göre, Protestanlar muhafız üniforması giyiyormuş. | Open Subtitles | يقولون ان البروتستانتيين يرتدون زي الحرس المسروق |