| Tatlım, kalp krizi geçirmen vücudunun, artık yavaşlaman gerektiğini Sana söyleme yoludur. | Open Subtitles | عزيزتي , النوبه القلبية هي طريقة الطبيعة لإخبارك بأنك تحتاجين راحة |
| Bunları Sana söyleme şansı bulamadan, ölmediğine minnettarım. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأنك لم تمت قبل أن تواتني الفرصة لإخبارك بهذا |
| - Bu ilişki için nasıl üzgün olduğumu Sana söyleme şansım hiç olmadı. | Open Subtitles | أنا حقاً لم تكن لدي فرصة لإخبارك كم أنا أسفه على العلاقة |
| Sana söyleme fırsatını kaçırdım fırsatı kaçırdığıma da mutluyum. | Open Subtitles | فقدتُ التوقيت المناسب لإخبارك. و كنتُ سعيدًا بذلك. |
| Korkunç gerçeği Sana söyleme gücünü kendimde bulamadım. | Open Subtitles | لم أستطع إجبار نفسي.. لإخبارك بتلك الحقيقة المُرّة |
| Hiç Sana söyleme fırsatım olmamıştı. | Open Subtitles | لم تكن لدى فرصة لإخبارك. |
| Sana söyleme şansım olmadı. | Open Subtitles | لم أجد الفرصة لإخبارك |
| Sana söyleme geldim. | Open Subtitles | جئت لإخبارك. |