| Bende sana bunu soracaktım. Seni çıkarmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | كنت سأسألك السؤال نفسه لقد أوقعت نفسي في الكثير من المشاكل لإخراجك | 
| Bende sana bunu soracaktım. Seni çıkarmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | كنت سأسألك السؤال نفسه لقد أوقعت نفسي في الكثير من المشاكل لإخراجك | 
| Evlat aslında ters doğumla geldin. Seni çıkarmak saatlerimizi almıştı. | Open Subtitles | في الواقع، ولدت مقلوباً يا بنيّ استغرقنا ساعات لإخراجك | 
| Kardeşinle Seni çıkarmak için neler yaptığımıza inanamazsın. | Open Subtitles | لن تصدق ماذا اضطررنا أنا وأخوك لفعله لإخراجك | 
| Biraz önce Seni çıkarmak için 10.000 yen ödedim. | Open Subtitles | لقد أنفقت للتوّ 10.000 ين لإخراجك | 
| Bak, Seni çıkarmak nelere mâl oldu. | Open Subtitles | انظر ماذا استغرق الأمر لإخراجك | 
| Seni çıkarmak için ne gerekiyorsa onu yaptım. | Open Subtitles | فعلتُ ما توجّب عليّ فعله لإخراجك وكفى! | 
| Seni çıkarmak için bir planım var. | Open Subtitles | لديَّ خطةٌ لإخراجك | 
| Peter yanımdaydı çünkü Seni çıkarmak için bir aile üyesi gerekiyordu. | Open Subtitles | و كان (بيتر) برفقتي لأنّي كنتُ بحاجةٍ لفردٍ مِن العائلة لإخراجك. لا، لا. | 
| Seni çıkarmak için plan yapmıştık Marko ama öldüğüne dair haber aldık. | Open Subtitles | كنا نخطط لإخراجك يا (ماركو) لكن جاءنا خبر وفاتك | 
| Seni çıkarmak için her şeyi yaptım...her şeyi! | Open Subtitles | (دين) لقد فعلت ما بوسعي لإخراجك ! |