| Senin çocuk kamyonunda kitle imha silahıyla dolanıyor. | Open Subtitles | فتاك يتنقل حاملا سلاح دمار شامل في صندوق سيارته. |
| İyi haber şu: Senin çocuk sağda solda birilerine bir şeyler söylemiyor artık. | Open Subtitles | الخبر السارّ أن فتاك لن نره ثانية يتحدث فيما لا يعلمه إلا الربّ مع من لا يعرفه إلا الربّ |
| Senin çocuk kamyonunda kitle imha silahıyla dolanıyor. | Open Subtitles | فتاك يتنقل حاملا سلاح دمار شامل؟ |
| Başka bir haydutu döven bir hayduttu. Bir haydut ve yarısı eğer Senin çocuk işe yaramaz | Open Subtitles | وفتاك ديفن يثير الشفقة يا جاكي |
| Hareketler önemlidir. Senin çocuk işini biliyor. | Open Subtitles | كله بشأن الحركات وفتاك يعرف حركاته |
| Senin çocuk teslimatı yapmadı. | Open Subtitles | فتاك لم يستطع إيصال عهدته. |
| Senin çocuk teslimatı yapmadı. | Open Subtitles | فتاك لم يستطع إيصال عهدته. |
| Yani Senin çocuk çıkma teklifi mi aldı? | Open Subtitles | اذا فتاك طلب لموعد؟ |
| - Senin çocuk iyi çapraz sorgulama yaptı. | Open Subtitles | كان ربطا جميلا بواسطة فتاك |
| Senin çocuk kendine koruma edinmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن فتاك جلب بعض الحماية |
| Bryson'dan mı bahsediyoruz yoksa Senin çocuk Caffrey'den mi? | Open Subtitles | هل تتحدث عن (برايسون) ام فتاك (كافري)؟ |
| Senin çocuk var. | Open Subtitles | ها هو فتاك |