| Patron, bu çocuk sanki merdiven varmış gibi dağlara tırmanıyor! | Open Subtitles | . أيها الزعيم ، هذا الولد يتسلق الجبل كما لو أنه بضع درجات سلم |
| Adam hayır işleri için tüm dünyayı dolaşıyor dağlara tırmanıyor, uçak kullanıyor. | Open Subtitles | انه يطوف العالم و يقوم بالاعمال الخيرية يتسلق الصخور يحلق بالطائرات |
| Peşinden her gittiğimde daha da yükseğe tırmanıyor. | Open Subtitles | في كل مرةٍ اصعد خلفهُ فهوَ يتسلق إلى الأعلى |
| Hala besin zincirinde yukarı doğru tırmanıyor. | TED | وان النفط .. الان يصعد في السلاسل الغذائية |
| Salağın biri tahıl öğütücüsüne tırmanıyor ve insanlar da izliyor işte. | Open Subtitles | شخص مجنون تسلق سلم الحبوب والناس تريد المشاهدة |
| Bu harika bir fikir. Uçurtma planörle uçuyor, buzlara tırmanıyor. | Open Subtitles | هي فكرة رائعة، هي تمارس الطيران الشراعي، تتسلق الجبال الجليدية |
| Sevişmek için arıyor, ve sonra pencereme tırmanıyor. | Open Subtitles | يضرب لي حتى للمكالمات الغنيمة, ثم يزحف في نافذتي. |
| İki. Bilinmeyen kişi arka duvara tırmanıyor, bekleyin. | Open Subtitles | من إثنان، المجهول يتسلق الحائط الخلفي، وأنا أنتظر بالخارج |
| Bu bir sır. Hayvan etkin bir şekilde kayarak tırmanıyor ve bakın -- ve faaliyet, aslında, son derece, saygıyla zemini kapıyor. | TED | إنه سر. يتسلق الحيوان بفعالية بالإنزلاق والنظر -- والفعل، في الواقع، وبشكل رهيب، مع الإحترام للقافزين على السطح. |
| Vücudunuz aynı duvara tırmanıyor. | TED | ما زال جسدك يتسلق الجدار ذاته. |
| Baksana nasıl tırmanıyor? | Open Subtitles | أنظر إليه وهو يتسلق , هلا فعلت ؟ |
| İpi tırmanıyor. Ve bize yaklaşıyor. | Open Subtitles | أنه يتسلق الحبل و يحرز تقدما على حسابنا |
| Binalara,gökdelenlere tırmanıyor. Ve paraşüt takıyormuş! | Open Subtitles | يتسلق المباني وناطحات السحاب، ويقفز بالمظلات! |
| Gâliba, bir şeyler siktiğimin beynimde yukarılara doğru tırmanıyor! | Open Subtitles | أعتقد أنني أشعر بشيء يصعد السلالم في دماغي اللعين! |
| Kolunda, omzuna doğru tırmanıyor. | Open Subtitles | إنّه على ذراعكَ و يصعد إلى كتفكَ |
| Merdivene tırmanıyor. Bunu daha önce kimse düşünmemişti... | Open Subtitles | تسلق السلالم, لم يفكر أحد بذلك من قبل |
| İşte Ann'in istediği bu. O dışarıda kanoculuk yapıyor olmak istiyor. O dışarıda dağlara tırmanıyor olmak istiyor. | TED | هذا ما ارادته آن ، أرادت ان تكون بالخارج تجدف، ارادت ان تتسلق الجبال. |
| Karıncalar ağzıma tırmanıyor ve benim hiç umurumda değil! | Open Subtitles | يزحف النمل إلى داخل فمي ولا أكترث لذلك |
| Bacaklarıma tırmanıyor. | Open Subtitles | المربوطة بساقيّ. |
| Bu yarasa adam, suç basamaklarında yukarı doğru tırmanıyor. | Open Subtitles | ذلك المدعو بالرجل الوطواط يشق طريقه عبر درجات الجريمة |
| Ya telefon direğine tırmanıyor. Ya da tutuklanıyor. | Open Subtitles | ويتسلق برجَ الهاتف ويعتقل؟ |
| Küçücük çocuklar bile tırmanıyor. | Open Subtitles | يقيمون احتفالات أعياد الميلاد هنا الأطفال الصغار يتسلقون هذا |
| Bunlardan biri - buraları es geçiyorum - bu pürüzlü metal plakadan yapılmış dikey yüzeye tırmanıyor. | TED | من بين ما أمرره بينكم الآن، هناك واحدة تصعد السطح الرأسي والذي هو عبارة عن لوحة معدنية ملساء |