| Bu nedenle Eyalet Savcılığı pazarlık yapmayacak, bu bir erteleme taktiği. | Open Subtitles | ولهذا السبب لا تقبل النيابة العامة أن تتفاوض.. إنه تكتيك للتأجيل |
| Daha fazla korkutma taktiği mi olacak yoksa gerçekten ayrılıyorlar mı? | Open Subtitles | إذًا تظنين أنه مجرد تكتيك آخر للإخافة أم أنهم سيرحلون فعلاً؟ |
| Tabii bu taktiği sadece barış zamanlarındaki tatbikatlardan biliyordu. | Open Subtitles | والذى أختبر هذا التكتيك فقط فى تـدريـبـات مـا قبـل الحـرب |
| Yalnızca bir hayvan öğle vakti çölünü kertenkeleyle paylaşıyor o da aynı taktiği kullanıyor. | Open Subtitles | حيوان واحد فقط يشارك الضب في الصحراء بالنهار و هو يستخدم استراتيجية مماثلة |
| Yeni görüşme taktiği mi? | Open Subtitles | تفاوض تكتيكي جديد ؟ |
| ...Ali'nin taktiği, onun yumruklamasına izin vermek. | Open Subtitles | .. تكتيكات علي ، للسماح للرجل لكمة نفسه خارجا. |
| Bu yargılama bir oyalama taktiği mi yoksa demokrasinin yeniden doğuşu mu? | Open Subtitles | هل هذه المحاكمة هي تكتيك مماطل ؟ او هي ولادة جديد للديمقراطية |
| Savaş oyunu oynuyor. Gerilla taktiği. | Open Subtitles | أنها تلعب ألعاب الحرب تكتيك حرب العصابات |
| Anla. Bu savunmanın taktiği. | Open Subtitles | دعني أفسر لك شيئاً هذا تكتيك من الدفاع حسناً؟ |
| Kel tesh de ünlü bir Jaffa savaş taktiği, yandan kuşatan iki taraflı bir saldırı. | Open Subtitles | كال تاش : يتحدث عن تكتيك عسكري يعرفه الجافا في المعركه ,يريد مهاجمة المنشأة من الجانبين |
| Evet, çocuğumu beslemek benim için oyalama taktiği. | Open Subtitles | نعم إنه تكتيك بغية المماطلة حتى أقوم بإطعام طفلتي |
| Kartal bir önceki seferdeki gibi yine böl ve fethet taktiği kullanıyor. | Open Subtitles | كما كان من قبل ، تكتيك النسر هو فرق تسد, |
| - Şimdilik bu kadarını söyleyebilirim. - Goa'uld daha önce bu taktiği kullanmıştı. | Open Subtitles | هذا كل ما أستطيع قولة الجواؤلد استعملوا ذلك التكتيك من قبل |
| Benimle aynı taktiği mi ele alıyorsun? | Open Subtitles | هل تفكر في نفس التكتيك الذى افكر به؟ |
| Tipik Rus taktiği. | Open Subtitles | يبدو أنهم يستخدمون التكتيك الروسيالمعتاد... |
| Bu şişe burunlu yunus grubu benzersiz bir avlanma taktiği geliştirmiş. | Open Subtitles | هذه المجموعة من الدلافين ذات الأنف القاروري قد أتقنت استراتيجية صيد فريدة من نوعها. |
| Aslında, onlar artık savaşın ve amputasyonun güç elde etme taktiği olmadığı bir Sierra Leone'nun parçası olacaktı. | TED | بل سيصبحون ، في الواقع ، جزء من سيراليون عندما لا تكون الحرب وبتر الأطراف استراتيجية للإستيلاء على السلطة . |
| Zamana oynama taktiği. | Open Subtitles | اوه .. توقف تكتيكي |
| Bu şehir hayatım boyunca yeterince Gestapo taktiği gördü. | Open Subtitles | هذه المدينة شهدت تكتيكات كافية في حياتي |
| taktiği yaz. | Open Subtitles | أكتب التكتيكات لا يوجد المزيد من الخدع |
| Adı Darwin kabuklu örümceği ve dişi olanının dikkat çekici bir taktiği var. | Open Subtitles | ""إنها عنكبوت "لحاء "داروين و لدى الأنثى استراتيجيّة مذهلة |
| Klasik atak sonrası karşı saldırı taktiği. | Open Subtitles | إنّها حيلة الملاكمة الكلاسيكية. |
| İnterpol ile diyalog kurduğunuzu anlıyoruz. Avukatımın tavsiyesi, bir geciktirme taktiği. | Open Subtitles | أسلوب مماطلة بنصيحة من محاميّ ولم أخبرهم شيئاً |
| Biraz zaman alıyor. Ama sonunda dişiyi bulduğunda, özel bir taktiği var. | Open Subtitles | تستغرق المسألة وقتاً، لكن متى ما اجتمع بها أخيراً، فبجعبته تكتيكاً مميزاً |
| Dört numaralı taktiği de vereyim mi? | Open Subtitles | أتردن مني أن أعطيهن خطة اللعب الرابعة الآن؟ |