| Hayatta kalmak için mücadele etmek zorundadırlar, hayatta kalmak için umutları vardır, ama bunu tek başlarına yapamazlar. | TED | يجبرون أنفسهم على النجاة لديهم الأمل بالنجاة ولكن لايستطيعون النجاة بلا مساعدة |
| Çocuklar 11 yaşına geldiğinde onların %50'si eğitimde çok geri kalıyor ve iyileşme umutları yok. | TED | عند بلوغ الأطفال سن 11، يكون 50 بالمئة منهم قد تراجعوا للوراء في تعليمهم بشكل يفقدهم الأمل في التحسن. |
| Hayatları boyunca gerçekleştirecekleri muhteşem umutları ve hayalleri var. | TED | ولديهم آمال وأحلام مدهشة لما سوف يحققونه في حيواتهم. |
| Büyük umutlar Büyük umutları var onun | Open Subtitles | الآمال الكبيرة هو يُحْصَلُ على الآمال الكبيرةِ |
| İşçileri sadece bir arabulucu için umutları frenliyor. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يكبح العمّال هو أملهم في الوسيط الموعود بالنسبة إليهم |
| Bu hikâyeyi bir daha anlatmamı isteme, çünkü bu bir kardeşe insanlık üzerine tüm umutları kaybettirecek türden bir hikâye. | Open Subtitles | لا تخبرني بأن أحكي لك هذهِ القصة ثانية لأنّ ذلك هو نوع القذارة الذي يجعل الشخص يفقد آماله في الإنسانية |
| Bütün gün aradı, aradı, aradı ta ki uçup gidene kadar bütün umutları. | Open Subtitles | طوال اليوم أخذ يبحث و يبحث هنا و هناك حتى تلاشى أمله تقريباً |
| Ancak, Paris'ten ayrılıp Alman sınırına doğru yola koyulduklarında umutları solmaya başladı. | Open Subtitles | لكن عندما غادر الجنود باريس ناحية الحدود الألمانية آمالهم بدأت تتبدد |
| Sizlerin keşif ve koruma yoluyla, vahşi okyanusa sağlığını iade etmek ve böylece, insanlık için umutları güvence altına almak için yardım edeceğinizi umuyorum. | TED | آأمل أن أحصل على مساعدتكم لإستكشاف وحماية المحيط بطرق تسترجع صحتها و، بعملنا ذلك، نؤمن الأمل للبشرية. |
| O kadar ki, her geçen gün, dede olma umutları gittikçe azalıyor, anlıyor musun? | Open Subtitles | لدرجة أنه مع كل يوم ..يفقد الأمل أكثر فأكثر بأن يصبح جداً أتستوعب هذا ؟ |
| Eğer annesi bunu okursa bütün umutları suya düşer. | Open Subtitles | إذا أمه قرأت هذا ستفقد كل الأمل فى أسترجاعه |
| İnsanların korku ve umutları yıldızlarda kendine yer edinirdi. | Open Subtitles | كل آمال الإنسان ومخاوفه كانت توضع بين النجوم |
| Sharks'ın playoff umutları Julian Washington'a bağlı. | Open Subtitles | هذا سيضع آمال القروش في اللعب على عاتق جوليان واشنطن |
| Sharks'ın playoff umutları Julian Washington'a bağlı. | Open Subtitles | هذا سيضع آمال القروش في اللعب على عاتق جوليان واشنطن |
| Milyonlarca insanın özgürlüğü ve barış için olan umutları engellenmeye devam ediyor. | Open Subtitles | مدمرين الآمال في تحقيق السلام والحرية للملايين |
| Tek umutları, dünyada büyük bir enflasyon dalgası. | Open Subtitles | أملهم الوحيد هو التضخم في جميع أنحاء العالم لكن يجب أن يكون التضخم كبيراً |
| umutları, rüyaları ondan alınmamalıydı ama onlar aldılar. | Open Subtitles | آماله وأحلامه ما كان يجب أن تؤخذ منه ولكنها أُخذت |
| Bütün gün aradı, aradı, aradı ta ki uçup gidene kadar bütün umutları. | Open Subtitles | طوال اليوم أخذ يبحث و يبحث هنا و هناك حتى تلاشى أمله تقريباً |
| Bu yüzden onların umutları korkuları ve hayalleri ile ilgili her şeyi öğrenmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لهذا السبب أردت المعلومات عن آمالهم ، مخاوفهم و أحلامهم |
| Artık hiç umutları kalmadığında gelebilecekleri tek yer burası. | Open Subtitles | إنه المكان الوحيد , الذي يستطيعوا أن يأتون إليه .لو لم يتبقى لهم أى امل |
| Fakat Britanya halkının umutları gittikçe Churchill'den uzaklaşıyordu. | Open Subtitles | لكن أمال الشعب البريطانى كانت تبتعد عنه رويداً رويداً |
| Ve senin bu olağandışı doğurganlığına inanan kişilere verdiğin umutları bir düşün. | Open Subtitles | وفكري بالأمل الذي تمحنينه للآخرين الذين يؤمنون بخصوبتك الاستثنائية |
| Savaş ve yetersiz beslenme insanlarla birlikte umutları da öldürüyor. | TED | والحرب وسوء التغذية تقتل الناس هناك بالاضافة الى الامل |
| Günler sonra umutları alt üst oldu. | Open Subtitles | بعد بضعة أيام تهاوت أمالهم |
| Anne, içten mektubun için teşekkür ederim. Beslediğim umutları biliyordun. | Open Subtitles | أشكرك على خطاباتك . أنت تعرفين أمالى |
| Ayrıcalıklarımızı, belki evi bile geri alacağımız konusunda umutları var. Kendisi nasılmış? | Open Subtitles | يقول إنهم يأملون في إعادة امتيازاتك إليك ، ربما المنزل |
| ..arkadaşlarının her şeyi, koruması, umutları, rüyaları... | Open Subtitles | فكل شيء يحاول أصدقاؤك حمايته من أعاجيب وآمال وأحلام |