| Ben yaptığım şeyler için pişmanlık duyuyorum. Yapmadığım şeyler için pişmanım. | Open Subtitles | .أنا نادم على الأشياء التي فعلتها والأشياء التي لم أفعلها |
| Ben yaptığım şeyler için pişmanlık duyuyorum. Yapmadığım şeyler için pişmanım. | Open Subtitles | .أنا نادم على الأشياء التي فعلتها والأشياء التي لم أفعلها |
| Senin için yaptığım şeyler. Seni hep korudum. | Open Subtitles | أوه، الأشياء التي فعلتها لك، وكيف قمت بحمايتك |
| 56 yaşındayım ve yaptığım şeyler için kimseyi suçlayamam. | Open Subtitles | أنا في الـ 56 ، لا أستطيع لوم أحد على شيء فعلته أنا |
| Bu aile uğruna yaptığım şeyler için bana bir kez bile teşekkür etmedin. | Open Subtitles | لم تكوني يوماً شاكرة لأي شيء فعلته لأجل هذه العائلة |
| yaptığım şeyler peşimi bırakmıyor ve onları düzeltemiyorum. | Open Subtitles | لقد وقعت في شر اعمالي و لا يُمكنني التراجع |
| Ama onunla yaptığım şeyler senin için ya da onu kullanmak istediğim için değil. | Open Subtitles | وما أفعله معه ليس من أجلك ولا لأني أحاول أن أستفيد منه |
| yaptığım şeyler yüzünden benden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنكِ تكرهيني بسبب الأشياء التي قمت بها |
| Ona yaptığım şeyler ya hoşuma gitmeseydi? | Open Subtitles | الأشياء التي فعلتها لها حتى لو لم تعجبني فهي سيدتي |
| Şimdi eve gidip akşamın kalanında 14 yaşında yaptığım şeyler için kendime işkence etmemi istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا؟ لمَ لا أكتفي بالذهاب إلى المنزل... وأقضي ما تبقى من الليلة في تعذيب نفسي بتذكر الأشياء التي فعلتها عندما كنت في الرابعة عشرة تقريبًا؟ |
| yaptığım şeyler peşimi bırakmıyor ve onları düzeltemiyorum. | Open Subtitles | لقد وقعت في شر اعمالي و لا يُمكنني التراجع |
| Ben artık senin kız arkadaşın değilim... o yüzden yaptığım şeyler seni alakadar etmez. | Open Subtitles | لم أعد صديقتك وما أفعله ليس شأنك |
| yaptığım şeyler yapabileceklerim... | Open Subtitles | الأشياء التي قمت بها. والأشياء التي أنا قادرة عليها. |