Söyleyecek başka bir şeyim yok. Bir avukatla görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر لأقوله أريد أن أتحدث إلى محام |
Şok geçirmiştim, Söyleyecek başka bir şey bulamadım. | Open Subtitles | كنت في حالة ذعر، لم أستطع أن أفكر بأي شئ آخر لأقوله. |
Dediğim gibi Söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بالفعل، ليس لديّ شيء آخر لأقوله. |
Söyleyecek başka şeyim yok sadece evlenmeden önce gerçek rengini gösterdiğin için memnunum. | Open Subtitles | ليس لدى شئ آخر لأقوله لك .... عدا أننى سعيدة أنه قبل زواجنا ظهرت على حقيقتك |
Bak, Söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | انظروا، لقد حصلت على أي شيء آخر لأقوله. |
Söyleyecek başka bir şeyim olmadığını anlattım sana. | Open Subtitles | آخبرتك, ليس لدي شئ آخر لأقوله لك. |
Söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | أنا ليسَ لَدي أي شيء آخر لأقوله |
Söyleyecek başka şeyim yok. | Open Subtitles | أو هناك المزيد ؟ ليس لدي شيئ آخر لأقوله |
Sana Söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر لأقوله |
Söyleyecek başka şeyim yok. | Open Subtitles | وليس لدي شيء آخر لأقوله لك |
Söyleyecek başka bir şeyim kalmadı. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر لأقوله |
Söyleyecek başka şeyim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي أي شيء آخر لأقوله |
Söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر لأقوله. |
Söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء آخر لأقوله . |
- Söyleyecek başka bir şey yok. | Open Subtitles | - لا يوجد شيء آخر لأقوله. |
Sana Söyleyecek başka sözüm yok! | Open Subtitles | -ليس لدي شيء آخر لأقوله لك ! |