"آسف ولكن" - Translation from Arabic to Turkish

• Üzgünüm ama
• Affedersin ama
• Pardon ama
• Özür dilerim ama
• Kusura bakma ama

Peder, Yo, hayır, bakın, Üzgünüm ama, bu bana hiç de mantıklı gelmiyor.
الأب، لا، لا، انظر، أنا آسف ولكن هذا فقط لا تجعل أي معنى.

Üzgünüm ama o yanlış ve bu kimin hatası?
آسف. ولكن هذا ليس صحيحا وانت تعلم غلطة من هذه ؟

Hugo, rahatsız ettiğim için Üzgünüm ama lütfen kapıyı açar mısın?
هيوجو، أنا آسف ولكن هل تستطيع فتح الباب؟

Affedersin ama, böyle korkutucu bir surat takınmana gerek yok.
أنا آسف ولكن لم يكن عليك ان تكوني مخيفة هكذا

Evet, Üzgünüm ama, Alex bir aile sineması senin tantanalı tavernalarına benzemez.
حسنا أنا آسف , ولكن مسرح أليكس مكان عائلي ليس أحد أماكنك القذره

Üzgünüm ama Bayan Bush leke yapacak yiyecek ve içeceklere izin vermiyor.
أنا آسف, ولكن السيده "بوش" لا تقدم اي طعام أو شراب بني

Lilly, üzgünüm, ama senin kart yine reddedildi.
اعذريني، ليلى، أنا آسف ولكن بطاقتك نفذت مرة اخرى.

Üzgünüm, ama kardeşin takıldığı ilk adama tutulacak kadar aptal.
آسف ولكن أختك كانت حمقاء لقد نامت مع أول شخص تعرفت عليه

Tamam, çok üzgünüm. Ama, eğer tüpü sökersek akciğerlerin çökecek.
أنا آسف ولكن إذا أزلنا هذا الأنبوب فستنهار رئتيكِ

Bak,Üzgünüm ama ben tüneli nerede biliyorsam oraya gideceğim.
انظروا ، أنا آسف ولكن علي الذهاب إلى حيث الأنفاق التي أعرفها

Üzgünüm ama salağın teki sokaktaki bütün balkabaklarını parçalamış.
آسف, ولكن هناك شخص مغفل قام بتحطيمهم كلهم

Sevgili çocuklar, Üzgünüm ama böyle devam edemeyiz.
رفاقي الأعزاء, أنا آسف ولكن الأمر لايسير بطريقة جيدة

Ve sen, Üzgünüm ama buna değmezsin.
وانتي أيضا أنا آسف , ولكن لا يستحق كل هذا العناء

Bak dostum, Üzgünüm ama benim de derdim başımdan aşkın, tamam mı? Senin ayak işlerine vakit ayıracak durumda değilim.
أسمع يا رجل , أنا آسف, ولكن لدي ما يكفي من الهراء, حسناً؟

Müzik hakkında dar görüşlü olma. Üzgünüm ama cevabım hayır.
لا تكن متعصب موسيقى انا آسف ولكن الاجابة ،لا

Bak, seni öldürmeye çalıştığını biliyorum ve bu konuda Üzgünüm ama, o şu an babamı kurtarmamız için elimizdeki son şans.
أعرف إنها حاولة قتلك ، وانا آسف ولكن هذه إنها أفضل فرصى

Affedersin ama böyle dokunmaya devam edecek misin bana?
آسف. ولكن هل ستستمرين بلمسي بهذه الطريقة؟

Pardon ama, babamın olayında gerçekten başka bir şey olduğunu mu düşünüyorsunuz?
آسف ولكن هل تعتقد أنه هناك خطبٌ ما حدث لأبي؟

Özür dilerim ama bunu şimdilik bir sır olarak saklayamaz mısın?
أنا آسف ولكن هل يمكن أن تبقيه سرا في الوقت الراهن؟

Kusura bakma ama oldukça perişan haldesin, değil mi?
آسف . ولكن يبدو عليك أنك ضربت بشدة ,أليس كذلك؟