| Ama şimdi ekonomik sorumluluk açısından yatırım değerlendirmesini tümüyle destekliyorum. | Open Subtitles | لكن الآن فيما يتعلق بالمسائل الاقتصادية أؤيد تقديره للاستثمار تماما |
| Ben, Liaoyang Valisi Bayan İmparatorluk gücünün geri alınmasını destekliyorum. | Open Subtitles | . بيان من ليو يانج . أؤيد أستعادة الأمبراطور الختم |
| Seni destekliyorum, ve oradaki kaltakların günlerini görmelerini istiyorum. | Open Subtitles | أنا أؤيد لك، وهذه الكلبات تحتاج توضع في أماكنهم. |
| - Jerry'nin bakış açısına katılıyorum. | Open Subtitles | ينبغي أنا أقول لك يا وايد ، أنني أؤيد وجهة نظر جيري |
| Ama grevlerden kaçınmak için yeni yollar aradığını söylerse kocamı desteklerim. | Open Subtitles | ولكن أنا أؤيد زوجي عندما يقول انه يبحث عن طرق جديدة لتجنب الإضرابات |
| Artık programlarının izlenmesini tasvip edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أؤيد مشاهدة برنامجهما في هذه المرحلة. |
| Ben eşcinsel dönüşümünü desteklemiyorum, Barton. | Open Subtitles | وإنّني لا أؤيد العلاج التحويلي يا بارتون. |
| Kilise kundaklamak gibi şeyleri tabii ki yüzde yüz destekliyorum. | Open Subtitles | حرق الكنائس وجميع هذا النوع من الشيء، هو شيء وأنا أؤيد 100٪ ويجب أن يكون أكثر من ذلك بكثير |
| Evet, şiddetle çalışma hakkı mevzuatını destekliyorum. | Open Subtitles | بلى,أنا أؤيد بشدة تشريع حق العمل في البلاد. |
| Ona gerçeği söylemek istiyorsan seni tamamen destekliyorum. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أقول له الحقيقة، أنا أؤيد لك 100٪، |
| Terörist olabilirsin ve yılbaşından nefret edebilirsin ve benim 40 yaşımda bakireliğimi kaybetmemi isteyebilirsin, ama, Chandi, seni ve senin çılğın inançlarını destekliyorum. | Open Subtitles | كنت إرهابيا وكنت أكره عيد الميلاد وتريد سرقة بلدي 40 العذارى، ولكن، شاندي، وأنا أؤيد لك والمعتقدات مجنون بك. |
| Yaptığın işi tamamen destekliyorum. | Open Subtitles | أنا أؤيد تماما أفعل نفس الوظيفة المنتقم. |
| Seni bilmem ama denizaşırı ülkelerdeki oğullarımızı destekliyorum. | Open Subtitles | نعم، حسنا، أنا لا أعرف عنك، ولكن أنا أؤيد أبنائنا في الخارج. |
| Sen aptalca şeyler yaparken ben seni destekliyorum. | Open Subtitles | مهلا، أنا أؤيد لكم عندما تفعل أشياء غبية. |
| Ama neye karar verirsen ver, seni destekliyorum. | Open Subtitles | ولكن أيا كان عليك أن تقرر، وأنا أؤيد لك. |
| katılıyorum. Tasarılarınızı merakla bekliyorum. | Open Subtitles | أؤيد ذلك، وأتطلع إلى الاستماع إلى برنامجك السياسي |
| Birçok insan Picquart'ın bu hikâyenin kahramanı olmadığını düşünüyor, çünkü o da bir Musevi karşıtıydı, buna katılıyorum. | TED | الكثير من الأشخاص ظن أن "بيكارت" لا يمكن أن يكون بطل هذه القصة لأنه كان معاديًا للسامية وهذا سيء، وأنا أؤيد ذلكز |
| - yasak koydum. - Yüzde yüz katılıyorum, | Open Subtitles | اللقاءات الرومانسية بمقر العمل - أؤيد ذلك تماما - |
| Homer, bilirsin, aklına gelebilecek birçok önyargıyı desteklerim ama kahraman fobin beni hasta ediyor. | Open Subtitles | (هومر) أنا أؤيد أي تحيّز كما تعرف لكن تحيّزك ضد بطلنا يغضبني |
| Jeff uygunsuz bir şey yaptıysa bunu kesinlikle tasvip ediyorum. | Open Subtitles | وإن قام "جيف" بأي عمل غير لائق، فإنني أؤيد ذلك السلوك بالكامل. |
| Ona yaptıklarını desteklemiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أني لم أؤيد ما فعلوه به |
| Ben daha çok Avrupalı yaşam felsefesini onaylıyorum. | Open Subtitles | أنا نفسي أؤيد الفلسفة الأوروبية للحياة |
| İfadeniz, eğer bu hareketi onaylamazsam çocuklarının hayatını kaybedeceği yönünde. | Open Subtitles | ...شهادتك هي أن ابنتهما ستموت إن لم أؤيد هذه الدعوى حالاً |
| Çocukla aynı fikirdeyim. Burada ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | أنا أؤيد فتاك سنواجه مشاكل خطيرة لوجودنا هنا |