"أثاث" - Translation from Arabic to Turkish

    • mobilyaları
        
    • mobilyalar
        
    • mobilyası
        
    • eşya
        
    • mobilyalarını
        
    • eşyası
        
    • mobilyan
        
    • eşyaları
        
    • mobilyaların
        
    • mobilya
        
    • takımı
        
    • eşyalar
        
    • mobilyaya
        
    • mobilyacı
        
    • mobilyamız
        
    Ofis mobilyaları hakkında konuşmaktan daha sıkıcı bir şey yoktur. Open Subtitles لا شيء أكثر مللاً من الكلام التافه عن أثاث المكتب
    Yani, mo... mo... mo... modern mobilyaları olmadıkça, modern bir cezaeviniz de olamaz. Open Subtitles لا يمكن أن يكون لديك سجن حديث .بدون أثاث حديث
    Ya öyle olacak ya da tatlı barı için oyuncak mobilyalar kullanacağız. Open Subtitles إما أن يكون هذا أم سيكون علينا إستخدام أثاث الدمية لحانة الحلوى
    Bunu mobilyası olmayan bir odada yapmak aptalca olurdu. Open Subtitles لأنّ من جليّ الغباء القيام بهذا في مكتب بلا أثاث
    Hiç devrilmiş bir eşya, kırık bir cam veya mücadele izi gördünüz mü? Open Subtitles هل شاهدت أي أثاث تم تحريكه أو زجاج مكسور أو أي علامة للمقاومة؟
    Beni buraya oturtup mobilyalarını gösteren ve dünyanın, ne kadar normal olduğunu düşünen birisin. Open Subtitles تجلس هنا تنتظر مني تزويد المواد من قطعة أثاث وتظن العالم طبيعي
    Hamalların mobilyaları götürmesini istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد الحمالين أن يرفعوا أثاث غرفتي
    Sor onlara, neden yeni arabaları, evleri, mobilyaları var? Open Subtitles ،إسألهم لما لديهم سيارات جديدة . و منازل و أثاث
    Sor onlara, neden yeni arabaları, evleri, mobilyaları var? Open Subtitles ،إسألهم لما لديهم سيارات جديدة . و منازل و أثاث
    Babam bir marangozdu onun ailesinin evi için mobilyalar yaptı. Open Subtitles والدي كان نجاراً. ولقد صنع أثاث منزل أسرتها.
    Yukarı kayan toplar, tavana çivilenmiş mobilyalar... Open Subtitles أقصد, كماتعلم,كرات تتدحرجعلىالسقف, أثاث مربوط بالسقف
    Artık sokaktan iyi mobilyalar bulamıyorsun. Open Subtitles لا يمكنك إيجاد اي أثاث جيد الآن في الشارع
    Yani demek istediğim... Banyo mobilyası üreten bir şirkette. Open Subtitles أقصد بأن شركتنا تنتج أثاث دورات المياه..
    Çinliler bunlardan bahçe mobilyası yapıyor yani rahat ol sen. Open Subtitles و سيحولونها الصينيون إلى أثاث حدائق.. لذا.. تنفّس الصعداء
    Seni yukarıya çağırmak isterdim ama evimde hiç eşya yok. Open Subtitles كنت لأدعوك إلى شقتي، ولكن ليس عندي أي أثاث.
    Bu kadın iki tane çocuk yetiştirmeye çalışıyor kocasıysa, huysuz tavırlarıyla kadını canından bezdirip mobilyalarını yontuyor. Open Subtitles تلك المرأة تحاول تربية طفلين و زوجها يضايقها باستمرار و يُشوِّه أثاث المنزل
    Beni eşyası gibi düşünen... bir kadınla kalamam. Open Subtitles لا أستطيع تحمل المرأة التي تجعلني اعتبرها كأنها أثاث
    Hiç mobilyan olmaması güzel değil. Open Subtitles ليس من الجيد ألا يكون لديكِ أي أثاث
    Bu eşyaları boşaltmak lazım. Burayı bir kulüp odasına çevirmeli. Open Subtitles عليك تغيير المكان، أثاث جديد أو تصميم جديد
    Doğmamış çocuğun için yaptığın mobilyaların içinde üzgün üzgün mü oturuyorsun? Open Subtitles تجلس حزينًا وسط حفنة من أثاث الأطفال صنعته لطفلك غير المولود؟
    Belki kesilecek ve bir gün birine güzel bir mobilya olacak. Open Subtitles ربما يتم قطعه و يصبح قطعة أثاث جميلة في يوم ما
    Her zaman üzerinde zebra desenli bir kumaş bulunan bambu takımı isterdim. Open Subtitles لطالما رغبت بأن يكون هناك أثاث خيزران في غرفتي
    eski güzel eşyalar, birkaç koltuk ve kapı aldım. Open Subtitles أثاث عتيق جميل، بضعة كراسي .. و مجموعة أبواب
    Eğer mobilyaya ihtiyacınız varsa kızıl gardropu alabilirsiniz. Open Subtitles حسناً , إذا أحتجتما يا رفاق إلى أثاث تستطيعان أخذ الدولاب الأحمر بالأعلى
    Kafayı iyice çekip mobilyacı dükkanına kunduzları saldığımız günü hatırladın mı? Open Subtitles وأطلقنا تلك القنادس في مخزن أثاث الصنوبر؟
    Yeni bir odaya geçtiğimizde ise bir süre mobilyamız dahi yoktu, biz de telefonu çöp kutusunun üzerine koyduk. TED وعندما انتقلنا إلى مكتبٍ جديد، لم يكن لدينا أثاث لبعضٍ من الوقت، لذا كنا نضع هواتفنا على حاوية نفايات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more