Beşinci sınıftayken bir öğrenci bana, ailemin mülteci olup olmadığını sordu. | TED | عندما كنت في الصف الخامس، سألني أحد الطلاب ما إذا كان أفراد عائلتي من اللاجئين. |
Psikoloji dersi alan bir öğrenci de seninle beraber olacak hem denetlemek hem de tepkilerini kaydetmek için. | Open Subtitles | أحد الطلاب الجامعيون من قسمَنا سَيَكُون مَعك طوال مدّة الإختبارِ للإشْراف عليك وتسجّيلُ ردودَكَ. |
bir öğrenci bu fotoğrafı tam 10:18'de çekmiş. | Open Subtitles | أحد الطلاب التقط هذه الصورة في تمام الساعة 10: |
Sen öyle san. Bir öğrencinin dolabına bakmak için izin gerekmez. | Open Subtitles | خمن ماذا نحن لانحتاج تصريحاً لفحص خزانة أحد الطلاب |
Ama bir öğrencinin resmi şikâyeti olmadan okul komisyonuna gidemem. | Open Subtitles | لكن لا أستطيع الذهاب لأداراة المدرسة بلا شكوى رسمية من أحد الطلاب |
Benden herhangi bir nedenle hoşlanan hiç kimse olmamıştı ama şimdi şimdi öyle popüler oldum ki okuldaki en yakışıklı çocuklardan biri benim çekiciliğimden yararlanmak istiyor. | Open Subtitles | أنا لم أحصل على فتى ليعجب بي على اي شيء , لكن الآن أنا مثل قدح من الشوكلاتة المثيرة و التي يرغب بها أحد الطلاب |
öğrencilerden biri onu aldı Peki, ben hangisinin algılamaz. | Open Subtitles | حسناً ، إذا أخذها أحد الطلاب لا يمكنني أن أستشعر أي واحد منهم |
- ...ama bir öğrenci dini nedenlerden dolayı şikâyet etti... | Open Subtitles | ولكن إذا اشتكى أحد الطلاب لأسباب دينية عظيم |
Çok nadir bir öğrenci programın belli unsurlarını reddeder. | Open Subtitles | بأحيان قليلة أحد الطلاب يثور أو يرفض عناصر معينة بالبرنامج |
bir öğrenci şöyle yazmış: "Artık baktığım her yerde Bayes ağları ve oyun teorisi örnekleri görüyorum." | TED | كتب أحد الطلاب " الأن أنا أرى شبكات بايز وأمثلة من نظرية اللعب في أي مكان أنظر اليه |
bir öğrenci benim görmeden açtı olmalıdır. | Open Subtitles | لابد أن أحد الطلاب فتحه دون أن أراه |
Hocam, diyelim ki bir öğrenci bu görüşmelerde bir işe kabul edildi ama final sınavlarını veremedi. | Open Subtitles | سيدي ، إفترض أن أحد الطلاب حصلعلىالوظيفة... |
Her neyse, ondan sonra, karşı cinsten bir öğrenci tarafından arandığımda benim sınıfımdan bile olsa, diğer sınıfın erkek hocasını yerime gönderir oldum. | Open Subtitles | على أية حال , بعد ذلك اذا تم استدعائي من قبل أحد الطلاب الذكور حتى لو كان احد من بلدي .. كنت احصل على المعلمين الذكور من فصول أخرى عوضا عن ذلك |
Nedeni dün bir öğrencinin bana bu yazıyı vermesi. | Open Subtitles | السبب هو أن أحد الطلاب سلمني بحثه يوم أمس |
Ama yıllar sonra bir öğrencinin akıl hocasını telakki ettiğini görmek beni memnun etti. | Open Subtitles | ولكنّي كنت أسر دائماً بعد سنوات لاحقة لأسمع أنّ أحد الطلاب يعتبرني مُرشداً له. |
Benim şahsen bu konuda düşünmeye başlamam bir öğrencinin ziyaretime gelmesinden sonra oldu. | TED | و بالنسبة لي شخصيّاً ، فقد أبتدأت التفكير في هذا الموضوع بعد مجيء أحد الطلاب لزيارتي . |
Hayır, kendini bir öğrencinin tezine dahil etmen. | Open Subtitles | لا. بل إشمال نفسك في بحث أحد الطلاب |
Diğer çocuklardan biri incinmişse veya üzgünse, | Open Subtitles | أذا كان أحد الطلاب مجروح أو مستاء |
Craig'in konuştuğu çocuklardan biri. | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما يكون أحد الطلاب الذين كان يتحدث (كريغ) معهم. |
Sabah yoktu. öğrencilerden biri yapmış olmalı. | Open Subtitles | لم يكن لديه تلك الجروح هذا الصباح قد يكون تشاجر مع أحد الطلاب |
Diğer öğrencilerden biri mi yaptı diyorsun? | Open Subtitles | أكان القاتل أحد الطلاب الآخرين؟ ألديك أية أدلة تدعم نظريتك هذه؟ |