| Çeneni kapatman gerek. Üzülmeyeceksin, geriye bakmayacaksın. Çünkü kimsenin umurunda değil, inan bana. | Open Subtitles | اصمتي، ولا تتأسفي ولا تنظري إلى الوراء لأنه وصدقيني، لا أحد يهتم بذلك |
| Ama belki de kimse beni taciz etmedi çünkü kimsenin umurunda değil. | Open Subtitles | و لكن ربما لا أحد يضايقني هذا الأسبوع لأن لا أحد يهتم. |
| Yeniler kimsenin umurunda değil. | Open Subtitles | لا أحد يهتم بالجنود القادمين حديثا حتى أنهم لا يريدون معرفة إسمك |
| Nerede yaşadığımız ya da kim olduğumuz Kimsenin umrunda değil. | Open Subtitles | واجه ذلك يا أودي لا أحد يهتم سواء نعيش أو |
| Bir sürü para harcıyoruz. kimse umursamıyor. Gerçek bir tatil bile değil. | Open Subtitles | نحن ننفق الكثير من الأموال, ولا أحد يهتم إنها ليست إجازة حقيقية |
| Neyse ki, senin neden hoşlandığın kimsenin umurunda değil dostum. | Open Subtitles | لحسن الحظ لا أحد يهتم بما تحب أيها الصديق |
| kimsenin umurunda değil. Okula nasıl gittiğim kimsenin umurumda değil. | Open Subtitles | لا أحد يهتم, لا أحد يهتم كيف دفعت للجامعة, |
| Tannotları olduğu sürece hiç kimsenin umurunda değil. | Open Subtitles | إنها لا تهتم , لا أحد يهتم طالما لديهم التانوت |
| Tostu iki kere makineye koymak zorunda olman kimsenin umurunda değil. | Open Subtitles | لا أحد يهتم بأنه يجب أن تدفع الخبز لأسفل مرتين |
| -Calvess çok sinirlendi. - Dinle beni! Ne gördüğün kimsenin umurunda değil. | Open Subtitles | إستمع إلى, لا أحد يهتم بما تعتقد إنك رأيته |
| Üzerinde durma. kimsenin umurunda olmayacak. | Open Subtitles | لا تقلقي بهذا الشأن في الملعب لا أحد يهتم بهذه الأمور |
| Nutuk vermeyi kes. kimsenin umurunda değil. | Open Subtitles | اخرس ايها الواعظ لا أحد يهتم لهذه التفاهات |
| Sizin kimsenin umurunda olmayan ve adına polis işi dediğiniz kazan dairesi biriminiz değil. | Open Subtitles | وليست وحدة مقرها غرفة سخان الماء حيث لا أحد يهتم بما تسمّينه أنتِ عملاً شرطيًّا |
| Uyan artık, dostum. Protokoller kimsenin umurunda değil. | Open Subtitles | أوه، إستيقظ يارجل لا أحد يهتم بذلك ليس لذلك علاقة بالبرتكول |
| İşte buldum... kimsenin umurunda olmayan gereksiz dev gibi bir harcama. | Open Subtitles | ها هي ذي، مصروف ضخم من أجل شيء لا أحد يهتم به البتّة |
| Moralinizin bozuk veya koku gücünüzün olması Kimsenin umrunda değil. | Open Subtitles | لا أحد يهتم أن الألوان براقة أو أنك لديك حاسة شم قوية |
| Her yıl bu ödülü bir kadına veriyoruz ve kimse umursamıyor. | Open Subtitles | حسناً، كل عام نعطيها لامرأة وبصراحة لا أحد يهتم. |
| kimse umursamaz bile. Bir daha o kelimeyi söylemen gerekirse... | Open Subtitles | لا أحد يهتم حتى في المرة المقبلة إذا جاءت هذه الكلمة في حديثنا قل |
| Kızların bowling oynaması kimsenin sikinde olmaz. | Open Subtitles | لا أحد يهتم بالفتيات اللواتي يلعبن البولينغ |
| Ne zaman ki sürdürebilir yatırımdan söz ediyorsunuz, kimse ilgilenmiyor. | TED | عندما تتحدث عن الاستثمار المستدام لا أحد يهتم |
| Ama bunu medyada umursayan... kimse olmaz. | Open Subtitles | لكن لا أحد يهتم بذلك وهكذا يسمى الإعلام |
| Kimse dikkat etmez diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا لم أعتقد أن هناك أى أحد يهتم |
| Gelen gidenle kimse ilgilenmez ve yerlerde ses geçirmezdir. | Open Subtitles | لا أحد يهتم بالداخل والخارج منها كما وأن أرضيتها معزولة صوتيا |
| Çalıştığı sürece, nasıl çalıştığına aldırmazlar. | Open Subtitles | لا أحد يهتم بكيفية عملها طالما أنها تعمل جيدا ً |