| -O da yeni baş çıkmasını engelleyebilmek için boynunu yaktı. | Open Subtitles | إذاً أحرق الرقبة كي يمنع الرأس الجديد من الخروج ثانيةً |
| Daha sonra kasaba konseyiniz burada bir grup vampiri yaktı. | Open Subtitles | ثم أحرق المجلس كافّة مصّاصي الدماء الذين كانوا بالأسفل هنا. |
| Ayrıca bir sürü polisi ateşe vermeden kaçmak dışında bir yol da göremiyorum. | Open Subtitles | ولا يمكنني التفكير في طريقة أخرى للفرار بدون أن أحرق الكثير من الأشخاص |
| Bence elini ondan daha tehlikeli bir şey yakmış. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك شيئا كثيرا أكثر خطورة من الذي أحرق يدك. |
| Kurşunlar onu durdurmaz. Kafasını yak. | Open Subtitles | لا لا الرصاصات لن تردعه أحرق راسه بالمشعل |
| Söyleyin bana neden bu şehri yakıp içindeki herkesi öldürmeyeyim! | Open Subtitles | أخبروني لم لا أحرق هذه المدينة وأقتل كلّ من فيها. |
| Baş patolog Kumandan Humes... kendi iradesiyle otopsi notlarını yaktı. | Open Subtitles | رئيس الطب الشرعي , القائد هيومز باعترافه شخصيا أحرق طوعا ملاحظاته عن تشريح الجثته |
| Tamam, kocan daireni terketti ve yaktı. Dünya dönmeye devam ediyor. | Open Subtitles | إذا ً إنفصل زوجكِ عنكِ و أحرق المنزل لن يتوقف العالم علي ذلك |
| O benim aletimi yaktı ben de onun kafasını. | Open Subtitles | لقد أشعلت النيران فى قضيبى سوف أحرق رأسها اللعين |
| Ben de gerçeği söyledim. Juan hepsini yaktı dedim. | Open Subtitles | لذا أخبرته بالحقيقة و هي أن خوان أحرق كل شئ |
| Yani biri onu dövüp kafese tıktıktan sonra tekneyi ateşe verdi. | Open Subtitles | هناك من برّح الشاب ضرباً رماه في القفص ثم أحرق مركبه |
| O gittikten sonra birisi eski bir depoyu ateşe vermiş. | Open Subtitles | اتضّح أن أحداً ما أحرق مستودعاً قديماً بعد رحيلها مباشرةً. |
| Kafasını her ne kestiyse, çok hızlı olduğundan kemiği yakmış. - Lazer mi? | Open Subtitles | مهما أخترق الضحية تحرك بسرعة حتى أحرق العظم |
| Hastayım de. Büyükannenin öldüğünü söyle. Mağazayı yak. | Open Subtitles | قل أنك مريض, قل لهم أن جدتك توفيت أحرق المخزن |
| Evimi yakıp kül eden kötü adamı siz mi yakalayacaksınız? | Open Subtitles | هل أنت ستعمل قبض على سيئة الرجل الذي أحرق منزلي؟ |
| Ben köprü yakmam. Nispeten yabancı kadınlarla gelişigüzel seks yaparım. | Open Subtitles | أنا لا أحرق الجسور فقط جنس عادي مع الغرباء |
| Çocuklara ahır yakan efsanesinin sonunun böyle bittiğini söylemeyi uygun gördük. | Open Subtitles | فعندما أخبرنا الأطفال بالأسطورة الذي أحرق الحضيرة |
| Rory'ni vücudunun yarısı kontrol altına alınamayan bir yangın yüzüdnden yandı. | Open Subtitles | أحرق نصف الجسم روري في حريق التي حصلت خارج نطاق السيطرة. |
| Benim için çok yakın. Hala kitap yakıyorum. | Open Subtitles | أه هذا سابق لاوانه بالنسبة لي فأنا لا أزال أحرق الكتب |
| Ama, hâlâ evi, seni arayan kişinin yaktığını iddia ediyorsun. | Open Subtitles | ولكنّه لا يزال يدعي بأن المتصل هو من أحرق بيتكِ |
| Uyuşturucu laboratuvarı alev aldığı için, ailesinin evini yakmak suçundan tutuklanmıştı. | Open Subtitles | كان في السجن لأنّه أحرق منزل والديه حين احترق مختبر المخدرات |
| Bak, sana söylüyorum, dükkanını ben yakmadım. | Open Subtitles | إسمع, أنا أقول الحقيقة أنا لم أحرق ذلك المكان |
| O, 20, ben bir 100 daha yaktım. Bundan tasarruf edebilirim. | Open Subtitles | ولما أحرق عشرين أحرقت مئة أخرى فلم أستطع أن أقلل المصروف في ذلك |
| Yangın çıktığında bu küçük manastırda 25 sapkın mezhepli diri diri yanmış. | Open Subtitles | عندما نشب حريق ، أحرق 25 منشق أحياء في الكنيسة |