| Dün gece sorgulama için bir arkadaşını aldık ve şimdi ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لقد أحضرنا أحد أصدقائك لاستجوابه الليلة الماضية و لكن يبدو أنه اختفى |
| Hayır, göze çarpan şeyleri aldık, diğerlerini Philadelphia Polis Departmanının incelemesine bıraktık. | Open Subtitles | لا.لقد أحضرنا الأمور البارزة و جعلنا شرطة فيلادلفيا تعاين الباقي في الموقع |
| Ayrıca, sana, deli hizmetçi kostümü aldık ve ahbaplar halka karışıyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنّنا أحضرنا لكِ زيّ الخادمة اللعين والفتيان يقدّرون الخادمات |
| Sence cemiyet bizi buraya neden getirdi? Öldürmek için mi? | Open Subtitles | ماذا ، أتعتقدين أن النادي النسائي أحضرنا إلي هنا لقتلنا؟ |
| Üzgünüm dostum ama sana şilte ayarladık. | Open Subtitles | آسف يا صاح، لكننا أحضرنا لك مرتبة. |
| Size en sevdiğimiz kitaplardan bir tanesini aldık. | Open Subtitles | إليكما هذا، لقد أحضرنا لكما أحد كتبنا المفضلة |
| Abi biz aldık parasını tık ödedik abi. Aldığımız verdiğimiz belli. Aşk olsun abi. | Open Subtitles | لقد أحضرنا إليك كل الأموال التي حصلنا عليها بكل صدق يا أخي |
| Şimdi bir eczanedeydik sana da küçük bir hediye aldık. | Open Subtitles | نحن كنّا في الصيدلية لذا أحضرنا لك هدية صغيرة. |
| Şimdi bir eczanedeydik sana da küçük bir hediye aldık. | Open Subtitles | نحن كنّا في الصيدلية لذا أحضرنا لك هدية صغيرة. |
| Bizi hasta ettiğiniz için öç aldık. Bir orospu tutup diş fırçalarınızı kullandırttık. | Open Subtitles | ، انتقمنا منكم لأنكم تسبّبتم لنا بالمرض أحضرنا عاهرة واستخدمت فرشاة أسنانكم وإلى آخره |
| Ne tür sevdiğini bilmiyorduk, biz de hepsinden aldık. | Open Subtitles | نعم, نحن لم نعرف النوع الذي تفضله لذا أحضرنا كل شيء |
| Bizi buraya, benim sihirli halım getirdi. Kâhinlerin sakalları adına, en nadidesi bu. | Open Subtitles | أن بساطى السحرى هو الذى أحضرنا إلى هنا أقسم بلحية النبى ، هو الأندر |
| Thor insanlarımızı buraya getirdi , bunu bizi güvende tutmak için yaptı. | Open Subtitles | ثور أحضرنا الى هنا وصنع هذه ليجعلنا آمنين |
| Saçla birlikte gelen bit de bizi sana getirdi. | Open Subtitles | الشعرة الشاردة تركت خلفها قمل و هذا ما أحضرنا إليكم |
| - Ona tuzak kurdun. - En iyi antrenörü ayarladık onun için. | Open Subtitles | ـ لقد أوقعت به ـ أحضرنا له أفضل مدرب |
| Frank, buraya bizi getiren zaten akıntıydı. | Open Subtitles | فرانك, التيار هو الذي أحضرنا الى هنا في المقام الأول |
| Buraya hepimizi öldürmek için getirmiş olmalı! | Open Subtitles | حتماً أحضرنا هنا لقتلنا جميعاً |
| Yanında sizin tanıyacağınızı bildiğim kıyafetlerinden getirdim. Bu herkes için tatmin edici olacak. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من هذا و أحضرنا مجموعة ملابس ستعرفونها فوراً |
| Önce paniğe kapıldık ve fazladan ısıtıcı getirttik. | Open Subtitles | أولاً, ذعرنا و أحضرنا المزيد من السخانات |
| Çok fazla adam getirirsek Danvers şüphelenmeye başlar. | Open Subtitles | سوف تصبح دانفرس المشبوهة إذا أحضرنا الكثير من الرجال |
| Daha önce gelecekten hava getirmiştik. | TED | في مثالنا السابق، أحضرنا هواءً من المستقبل |
| Onları taşımak için ufak bir uçak getirdiğimiz iyi olmuş. | Open Subtitles | أجل، شيء جيد أننا أحضرنا طائرة صغيرة لحملهم |
| Kendini taşıyamıyordu, bana duşlarda yardımcı olması için birini tuttuk. | TED | لم أكن قادرة على مساعدتها لوحدي، لذلك أحضرنا معاونًا كي يساعدني في استحمامها. |
| Heidi'ye bir çift orospu bulduk çevreciler grubundan, onları hatırladın mı? | Open Subtitles | أحضرنا ـ هايدي ـ وعاهرتان من جماعة البيئة, أتذكرهن ؟ |
| - İşte geldik. - Yeteri kadar hediye getirdik mi? | Open Subtitles | هل أنت واثقة أننا أحضرنا ما يكفي من الهدايا ؟ |
| Bütün ekibimizi götürdük ve bütün hareketleri yapmalarını sağladık, sanki hamburger ve kızartma yapıyorlarmış gibi. | Open Subtitles | أننا أحضرنا جميع العمال وجعلناهم يقومون بالمحاكاة يتظاهرون بتحضير البرغر والبطاطا المقلية. |
| Şok yavaş yavaş azaldığında masaya çokça şampanya almıştık, parti başlamıştı ve gece kesinlikle sona ermişti. | TED | وعندما تلاشت الصدمة، أحضرنا الكثير من الشمبانيا وبدأت الحفلة، وكان الليل قد انقضى بالتأكيد. |