| Bu kızda ne buluğunu anlamıyorum.Sana söyledim. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا ترى في تلك الفتاة. أخبرتُك. |
| Sana söyledim, bu bir denge oyunu. Kıçının üstüne düşeceğini söylemiştim. | Open Subtitles | أُخبرتُك،انها لعبة توازن أخبرتُك انة َسْقطُ على طيزة |
| Wade haklı Michael, Sana o şeyleri sipariş etme demiştim. | Open Subtitles | انها على حق،يا مايكل، أخبرتُك أَنْ لا تَطْلبَ تلك الأشياءِ. |
| Powell, ne çeşit insanlarla karşı karşıya olduğumuzu Sana söylemiştim. | Open Subtitles | بحق المسيح باول لقد أخبرتُك ما نوعَ الناسِ الذين تَتعاملُ معهم هنا |
| O yüzden sana büyük horoz heykelinin önünden sağa sapın dedim. -Dalga geçtiğini sanmıştım. | Open Subtitles | لِهذا أخبرتُك الإسْتِدْاَرة لليمين عند تمثالِ الديكِ الكبيرِ. |
| Söyledim ya, yüzünü görmedim. | Open Subtitles | أخبرتُك رجالَ، أنا لا أَعْرفُ الذي بَدا مثل، موافقة؟ |
| Dediğim gibi, ısırmanın cinsel olduğunu yazarak onu aşağıladığımı söyledi. | Open Subtitles | مثلما أخبرتُك قال بأني أهـنـتُه لكِتابتي أنه يعُضّ بدافعٍ جنسيّ |
| Yeni öğrencilerin bu işin altından kalkabileceklerini söylemiştim size, efendim. | Open Subtitles | حَسناً، أخبرتُك ان هؤلاء المُجنَّدين الشبابِ يُمْكِنُ أَنْ يَعتنوا بالشغلِ، سيدي |
| Ben küçük bir kızken bana ne olduğunu Sana söyledim mi? | Open Subtitles | أخبرتُك الشيءَ الفظيعَ ذلك أبداً حَدثتُ لي متى أنا كُنْتُ بنت صغيرة؟ |
| Sana söyledim, bir yangın çıktı ve okulu kurtarmaya çalıştım. | Open Subtitles | أخبرتُك , إندلعت النيران وأنا كُنْتُ أُحاولُ إنقاذ المدرسة |
| Bebeğim Sana söyledim ya, çok meşguldüm. | Open Subtitles | بيبي، أخبرتُك بالفعل أني كُنْتُ على السلّمِ. |
| İşimiz tamamen bitti. Sana hepsi bu kadar demiştim. | Open Subtitles | نحن تجاوزنا الأمر بالكامل لقد أخبرتُك بذلك بالفعل |
| size korku çizgi romanlarını sevmem demiştim. | Open Subtitles | أخبرتُك أنا لا أَحْبُّ مجلات الرعبِ الهزليةَ |
| Sana daha önce buraya çıkma demiştim. | Open Subtitles | أخبرتُك مرات عديدة ألا تصعد هنا بهذه الطريقة |
| Sevgilim Sana söylemiştim, ayrı banyolara ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | أخبرتُك عزيزَتي نحن لَسنا بِحاجةٍ إلى غرفِ نوم منفصلةِ |
| Benim disleksim var bunu Sana söylemiştim anımsadın mı? | Open Subtitles | أنا مصاب بمرض عسر القراءة والكتابة أتتذكّر، لقد أخبرتُك بذلك؟ |
| İlk tanıştığımızda Sana söylemiştim. Genellikle hayır diye bir cevap kabul etmem. | Open Subtitles | أخبرتُك حين التقينا أوّل مرّة أنّي لا أقبل بالرفض عادةً |
| Ve tek zıplayamayan memeli sizin filinizdir dedim. | Open Subtitles | وأنا أخبرتُك ذلك اللبون الوحيد الذي لا يَستطيعُ القَفْز فيلُكَ. الآنسة. |
| Dediğim gibi partiden önce bir parça temasımız oldu. | Open Subtitles | أخبرتُك بأن ما جرى لي معه كان قبل الحفلة |
| size lunaparktan uzak durmanızı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُك أن تبَقاء بعيدا عنْ الممشى الخشبي |
| Ben söylemeden önce, sana söylediğimi ona söylemelisin. | Open Subtitles | لكن قبل أنا أعْمَلُ أنت يَجِبُ أَنْ تُخبرَه الذي أخبرتُك. |
| Her şeyi anlattım ya! Ben kimseyi öldürmedim. Kadınlar öldürdü. | Open Subtitles | لقد أخبرتُك كُلّ شيء أنا لم أقتلهم، تلك النسوة فعلن |
| Vatandaşlar Devriyede'ye katılacağımı söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتُك بأنّي سَأَنضمُّ إلي ذلك المواطنِ في شغل الدوريةِ؟ |
| Sana tekrar ve tekrar söylediğim gibi şöyle olmalı;... | Open Subtitles | كما أخبرتُك مراراً وتكراراً، هو يَجِبُ أَنْ يَكُونَ، |
| Eğer bunu söylersem, benimle asla evlenmezsin. | Open Subtitles | أوه، إذا أخبرتُك ذلك، أنت لَنْ تَتزوّجَني. |