"أخبرَ" - Translation from Arabic to Turkish

• söylemiş
• anlattı
• söylemeyeceğim
• söylemem

Ben orada değildim ama doktora masasının üstündeki kitabın sana ulaştırıldığından emin olmasını söylemiş.
أنا ما كُنْتُش هناك لَكنَّه أخبرَ الطبيبَ ليتَأْكيد من أنك حَصلتَي على الكتابِ الي كان علي مكتبة

Arkadaşlarına Lilith'in bir uzaylı olduğunu söylemiş.
نعم، أخبرَ كُلّ أصدقائِه الذي ليليث أجنبي.

Başka bir mahkûma olayı beraber gerçekleştirdiğinizi söylemiş.
أخبرَ سجيناً آخَر أنكَ و هوَ قُمتُما بالعملية معاً

Madem Frasier hikâyenin en utanç verici yerini anlattı...
حَسناً، منذ فرايزر أخبرَ الأكثر الجزء المحرج للقصّةِ،

Hiçbir şey söylemeyeceğim. Yemin ederim. Tek kelime etmeyeceğim.
لن أخبرَ أحداً بأي شيء أقسم، سأبقي فمي مغلقاً.

Sen söylemezsen ben de söylemem.
لن أخبرَ أيَّ أحدٍ إن لم تفعل أنتَ ذلكَ.

Danny'ye telefon gelmiş ve sonra şoföre gidebileceğini söylemiş.
00. داني إستلمَ مكالمة هاتفية وبعد ذلك أخبرَ سائقَ سيارةِ أجرة الذي هو يُمْكِنُ أَنْ يَذْهبَ.

Megan ailesine, geceyi seninle geçireceğini söylemiş.
أخبرَ مايجن أبويها هي كَانتْ يَقضّي الليل معك.

Charlie Nick'e, Ryan'ı Sheila'nın ittiğini söylemiş.
أخبرَ تشارلي نيك بأنّ شيلا دَفعتْ رايان.

Evet. Çalışanlarına kopyalanan örnekleri getireceğini söylemiş.
آجل،هوَ أخبرَ الموظفين بإنه سيَجلبُ .العيناتَ المَنْسُوخةَ

Bu sabah bir öğrenci müdüre, iki çocuğun okuldan birini dövme planları yaptığını söylemiş.
صباحَ اليوم، طالبٌ أخبرَ المديرةَ أنّ الضحيّتين خطّطا لضربِ فتى.

"Gey Japon çiğ balık şeysi" yediği zamandan daha iyi hissettiğini söylemiş anneme.
حَسناً، أخبرَ أمَّي بأنه يشَعرَ بشعور أخف من الشعور الذي أحس به عند اكله للسمك الياباني.

Hemşirelere çatıdan atlayarak intihar etmeye çalıştığını söylemiş.
لقد أخبرَ الممرضاتِ أنَّهُ حاولَ قتلَ نفسهِ عن طريقِ القفزُ من أعلى المبنى

Kevin, Angie Bonpensiero'ya Jackie'nin esrar içtiğini söylemiş.
أخبرَ كيفين أنجي Bonpensiero الذي جاكي كَانَ يُدخّنُ ماريوانا.

Guy'a da yapımcı olduğunu söylemiş.
أخبرَ غاي انة كَانَ منتج

Muhteşem hikâyeler anlattı.
لأن أخبرَ الأكثر القصصِ السَاحِرةِ.

O Pauline'e öyle mi anlattı?
هل أخبرَ بولين بالأمر بروية؟

-Savaş öyküsü mü anlattı?
- أخبرَ قصصَ الحربِ؟

Kimseye söylemeyeceğim.
لن أخبرَ أيّ أحد.

Kimseye kesinlikle bir şey söylemeyeceğim.
انا بالتأكيد لن أخبرَ أي أحدٍ

Amber'a söylemeyeceğim.
لن أخبرَ آمبر

Kimseye söylemem.
أقسم لكـ أنَّني لن أخبرَ بذلكـ

Başka kimseye söylemem.
.لن أخبرَ أحداً آخر