| Ama doğru yolu seçti, o yolu seçtiği için çok mutluyum. | Open Subtitles | ولكنه سلك الطريق الصحيح، وأنا ،كنت سعيد لأنه أختار هذا الطريق |
| İntiharların arkasında ne olduğunu anlamak için... ..kişisel durumunla alakalı olarak seni seçtim. | Open Subtitles | أختار إلى رؤية علاقتك بهذا كحافز شخصي لأكتشاف ما الأمر وراء هذه الأنتحارات |
| Sen ve şapka arasında seçim yapmamı istersen? Şapkayı seçeceğim. | Open Subtitles | إذا كنت ستجعلني أختار بينك و بين القبعة ،فأختار القبعة. |
| Öncelikle beni seçmiş olan bir adamın adını seçmek, inanılmaz özgür hissettiriyor. | TED | وقد كانت حريةً لا تصدق أن أختار اسم الرجل الذي اختارني أولاً. |
| Ben kalbimi siz iki sevimli çocuğa ve maymununuza açmaya karar verdim. | Open Subtitles | أنا أختار أن أفتح قلبى لكم أيها الطفلان الودودان . وقدركم القبيح |
| En sonunda aralarından birini seçmem gerektiğini düşündüm, diğer tüm sevdiğim şeyleri reddedip ve artık sıkılmışlığımı kabul etmem gerekti. | TED | فكرت في أنه في آخر المطاف لابد أن أختار شيئا واحدا فقط وأنسى بقية اهتماماتي، وأخضع للضجر الذي سيُصيبني. |
| Yetenekli birisini seçmemi beklemiyordunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنك لم تتوقع منى أن أختار رجل جدير بهذا، اليس كذلك |
| Yoğun favoriler açıktı ancak bir öğrenci John McCain'i seçti. | TED | حيثُ كانت الأفضلية الكبيرة وأضحة غير أن طالباً واحداً أختار جون ماكين |
| Pakistan'daki bir ISP (Internet hizmet sağlayıcısı) abonelerinin erişimini oldukça sıradışı bir yolla engellemeyi seçti. | TED | حسناً هذا المزود من باكستان أختار طريقة فعالة للحظر أمام مشتركيها بطريقة غير عادية. |
| Aslına uygun olarak, o baktığınız sepetten palyaço kostümünü seçti. | Open Subtitles | لحسن الحظ , أختار من تلك السلة التى رأيتها زى المهرج |
| RNG: Ben besi çiftliği fabrikalarında hayvanlara eziyeti seçtim. | TED | ريبكا: أنا أختار الإساءة للحيوانات في المزارع الصناعية |
| Yani ansiklopediler için herhangi bir şeyi seçebilirdim, ama özellikle tabiat resimlerini seçtim. | TED | لذلك تتيح لي الموسوعات أن أختار أي شيء، ولكني اخترت بالتحديد صور المناظر الطبيعية. |
| Artık bana çalışıyorsun ve takımı ben seçeceğim. | Open Subtitles | أنت تعمل عندى الأن و أنا الذى أختار الفريق |
| Evet, çok hoş. Ben de isim seçmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أجل ، جميل للغاية لا أستطيع الانتظار حتى أختار اسماً |
| İyi hikâyeyi mi seçsem, iyi müvekkili mi karar veremedim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أختار بين قصة جيدة و زبون جيد |
| Ben büyük bir aptal olmadığımdan, senin önünde bulunan şarabı tabii ki seçmem. | Open Subtitles | أنا لست أحمقا كبيرا لذا يمكننى بوضوح ألا أختار النبيذ الذى أمامك |
| Benden bunun için birini seçmemi isteyemezsiniz. | Open Subtitles | أيها النقيب، لا يمكنك أن تطلب مني أن أختار أحداً لهذا |
| İstediğin üç hediyeyi seç. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على 3 هدايا تجول في أنحاء المتجر و أختار أي 3 هدايا, حسنا؟ |
| Ne olmayı seçersem seçeyim dünyayı değiştirebileceğime inanıyorum. | TED | عندي إحساس بأنه لا يهم ماذا أختار أن أكون، أنا أؤمن أن بإمكاني تغيير العالم. |
| Eğer birini seçecek olursam, ...ilişkimizin bir arada kalmasını seçerdim. | Open Subtitles | لأنه إذا كان لي أن أختار سأختار ما يبقيني معكِ |
| Bak, zengin olan ben değilim babam. ve babamı ben seçmedim. Tonlarca parası olanla veya başka bir baba arasında seçim yapma şansım olsaydı Kesinlikle fakir olanı seçerdim. | Open Subtitles | اسمع لست ثرية والدي الثري وأنا لم أختار والدي ولو كان لي الخيار بين أطنان المال وأب آخر |
| Bu benim listem, ve seçtiğim şeyleri telafi edeceğim -- senin seçtiklerini değil. | Open Subtitles | هذه لائحتي وسأشطب عنها أشياء عندما أختار أنا وليس أنت |
| Ben saçma olmayı seçmiyorum. Senin kahvene ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | لا أختار أن أكون مزحة نحن لسنا بحاجة إلى قهوتك |
| Dün kamyon şöförlerine Akhtar'ı sordum. | Open Subtitles | البارحة سألت سائقي الشاحنات عن أختار |